ExoMars Trace Gas Orbiter (TGO) tarafından çekilen Utopia Planitia’nın yeni görüntüsü, görüntüye hakim olan devasa bir çarpma kraterini gösteriyor.
Antik bir asteroitin çarpmasıyla oluşan bu devasa çarpma havzası, tüm güneş sistemindeki bilinen en büyük çarpma krateridir. Çapı yaklaşık 3.300 kilometredir, bu da Sahra Çölü’nün kuzeyden güneye iki katı kadardır. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), kraterin yüzeyindeki ve altındaki ilginç buzlu özelliklerin, Mars’ın geçmişindeki suya dair ipuçları sağladığını söyledi.
“Bu, asteroitlerin Mars’ta bıraktığı birçok “yaradan” biri. Uzak geçmişte su, volkanik aktivite ve asteroit çarpmaları gezegenin yüzeyini şekillendirdi. ESA yaptığı açıklamada, Mars’ın şu anda soğuk ve kurak bir çöl olduğunu ifade etti.
Görüntü, ExoMars aparatının CaSSIS kamerası (renkli ve stereoskopik yüzey görüntüleme sistemi) tarafından kraterin yalnızca 400 kilometre yukarısından çekildi. Bu bakış açısından bakıldığında krater kameranın görüş alanını neredeyse tamamen dolduruyor. 15 Mayıs’ta ESA bölgenin yeni bir panoramik fotoğrafını yayınladı.
Utopia Plains’in, Mars kışı sırasında yüzeyinde oluşan donlar da dahil olmak üzere buzlu özelliklere sahip olduğu biliniyor. Yaklaşık 8 kilometre çapındaki kraterin püskürme işaretleri göstermesi, uzak geçmişte asteroit çarpması sırasında bölgede su buzu bulunduğunu akla getiriyor. Çarpmanın yarattığı ısı bu buzu eritecek ve ortaya çıkan sıvı su ve toz karışımının kaçmasına neden olacak.
“Kraterin pürüzsüz görünümü, bölgenin su buzu geçmişine işaret eden diğer özellikleriyle tutarlıdır. Görüntü büyütüldüğünde, kraterin duvarlarında heyelanı ve rüzgarın oluşturduğu sırtları gösteren şeritler görülebiliyor.” diye belirtti ESA.
Çarpıcı görüntüler üretmenin yanı sıra, ExoMars yörünge aracının misyonu, gezegenin atmosferik gazlarını incelemek ve su açısından zengin bölgeleri aramak için Mars yüzeyinin haritasını çıkarmayı da içeriyor. Bu veriler, Mars’taki suyun tarihini ve gezegendeki eski yaşamın olası varlığını daha iyi anlamak için kullanılabilir.