TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal 20. Toplumda Bilim ve Teknoloji Forumu (STS Forum)na katılmak üzere Japonyanın Kyoto şehrine gitti.

Birlikte geliştirerek birlikte başarmayı önemsiyoruz”

TÜBİTAK Başkanı Mandal, Fonlama Ajansı Başkanları (Funding Agency Presidents’ Meeting) toplantısına davetli olarak iştirak etti.  Mandal bu toplantıda raportörlük görevini de yürüttü. Toplantıda, küresel araştırma ekosistemindeki fonlayıcı kurumların ve kuruluşların başkanları ile “Kabiliyetlerin/yeteneklerin geliştirilmesi ve mobilizasyonunda fonlama kuruluşlarının rolü (the role of funding agencies in the development and mobility of talent)” ana başlığı altında “Özellikle yetenek gelişimi açısından yeni ortaya çıkan teknoloji alanları ve ülkelerimize fayda sağlayan beyin göçünün adil ve hakkaniyetli bir şekilde teşvik edilmesi” konularında istişareler gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Mandal toplantıya ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Toplantıda yapay zekaya ilişkin tartışmalar ön plandaydı, yapay zekanın bir sonuç değil bir araç olduğu vurgulandı. Yapay zekanın etki oluşturması için bilim tabanlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Bilim tabanlı bir yaklaşım için de erken aşamada bilim tabanlı eğitime ihtiyaç bulunuyor, ancak bu şekilde yapay zeka gelecekte daha önemli hale gelecektir. Bilim tabanlı eğitim ile birlikte konunun sosyal ve beşeri bilimler yönü de ayrıca ele alınmalıdır. Yapay zekanın geleceği için bilim temelli bir plan ile ilerlemek önemlidir.“ dedi. Toplantıda ayrıca beyin dolaşımının kaçınılmaz olduğu, ancak bunun beyin göçüne dönmemesi gerektiği konusunda fikir birliğine varıldı.

Gelecekte yapay zekanın etkili bir şekilde kullanılabilmesi için yeşil ve dijital dönüşümün öncelikli hedefler arasında olması gerektiğinin vurgulandığı toplantıya ilişkin Mandal, “Aynı zamanda, bu dönüşümlerin sürdürülebilirliğe ve çevre korumaya odaklanması gerektiğinin altı çizildi. Böylece, yapay zeka teknolojisinin toplumsal faydaya katkı sağlayacak şekilde kullanılması ve bilim tabanlı bir yaklaşımın desteklenmesi için önemli adımların atılması gerektiği üzerinde duruldu” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK’ın bilim ve teknoloji temelli çalışmalarında özellikle yeşil ve dijital dönüşüme verilen önemden ve bu alanlardaki çalışmalar ile araştırmacılarımıza sağladığı desteklerden de bahseden Mandal Küresel araştırma ekosistemi içerisinde geleceği hedef alan bir yaklaşımla nitelikli insan kaynağımızı yeşil ve dijital dönüşüm başta olmak üzere bilim, teknoloji ve girişimcilik alanlarındaki çalışmalarda destekleyerek gerek ulusal gerekse küresel anlamda yarar sağlayacak Ar-Ge ve Yenilik çalışmalarının geliştirilmesine yönelik faaliyetlerimizi paylaştık. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar ile araştırma ve teknoloji ekosistemine dahil olacak genç araştırmacılar için kendi gelişeceği yolu bulma ve bu yolda yürürken tarafımızdan destek alarak yeteneklerini ve kabiliyetlerini daha da ortaya çıkarma konusundaki rolümüzü anlattık. Özellikle erken aşamadaki araştırmacılara verdiğimiz desteklerden bahsettik.” değerlendirmelerinde bulundu.

Mandal, Uluslararası araştırma ekosistemi içerisinde destek verdiğimiz araştırmacılarımızla, bilim insanlarımızla ve yürüttüğümüz iş birliklerimizle bilginin küresel dolaşımını ve birlikte geliştirerek birlikte başarmayı önemsiyoruz. Doğru ve etkili bir şekilde uygulamak için çalıştığımız “Birlikte Başarma” yaklaşımımızla çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sorunlara çözümlerin bulunması ancak bilim temelli bir yaklaşımla mümkün olacaktır”

Prof. Dr. Mandal, STS Forum oturumları arasında yer alan Kapsayıcılık ve Çeşitlilik ile Yeni Nesil Bilim İnsanlarını Teşvik Etmek (Fostering New Generations of Scientists with Inclusion and Diversity)” oturumuna davetli konuşmacı olarak katıldı.

Gelecekteki araştırmacıları teşvik etmek ve ilerletmek için en iyi uygulamalar ve etkili politikaların tartışıldığı toplantıda Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik (STEAM) alanlarında farklı ve kapsayıcı ekiplerin oluşturulması ve bunun getirdiği zorluklar, kültürel bağlamlar arasında farklılık gösteren politikaların, bölgelere göre değişmesi, kadınların ve diğer az temsil edilen grupların daha ön plana çıkarılmasını teşviki, çalışmaları yönlendiren gelecek vizyonuna ilişkin konular masaya yatırıldı.

Prof. Dr. Mandal, konuşmasında Küresel Zorluklara karşı bilime dayalı çözümlerin harekete geçirilmesi ve güçlendirilmesi, zorlu zamanlardan geçtiğimiz şu günlerde her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. İklim değişikliğinden çevre kirliliğine ve sağlık krizlerine kadar uzanan bu küresel zorlukların hepsi karmaşık bir sistem içinde birbiriyle bağlantılıdır ve gerekli çözümlerin sağlanması ancak bilim temelli bir yaklaşımla mümkün olacaktır.” dedi.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını hatırlatan Mandal, Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülkenin tamamı tarafından kabul edilen amaçlar, 2030 yılına kadar yoksulluğun ortadan kaldırılması, temiz suya erişimin sağlanması, eşitsizliklerin azaltılması ve herkes için uygun fiyatlı ve temiz enerji sağlanması gibi bir dizi alanı kapsamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Kurum olarak küresel çapta birlikte çalışmak, birbirimizden öğrenmek ve en iyi uygulamaları paylaşmak bizim için önemlidir.” vurgusu yapan Mandal, “Etnik köken, ırk, cinsiyet veya yaş ayrımı yapmaksızın daha fazla bilim insanını araştırma ekosistemimize dahil etmeliyiz. TÜBİTAK olarak, araştırma ekosistemine kadın araştırmacılarımızın katılımını artırmak ve teşvik etmek adına bir plan oluşturduk ve bu kapsamda uluslararası platformlarda birçok etkinlik gerçekleştirdik” diye konuştu.

Prof. Dr. Mandal, bilimsel uygulamaların ve bilim kültürünün toplum içinde, bilhassa özel ihtiyaçları olan bireyler arasında yayılmasına katkıda bulunmanın bilimsel kapsayıcılığın bir parçası olduğuna olan inancımızın  bir yansıması olarak hayata geçirdiğimiz TÜBİTAK Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik  Kapsayıcı Toplum Uygulamaları Destekleme Programı’mız hakkında bilgi verdi.

“Çığır açan araştırmaların yürütülmesinde farklı perspektiflerin rolü yadsınamaz”

Prof. Dr. Mandal STS Forumun önemini de Kurumsal ve küresel olarak daha kapsayıcı ve çeşitlilik içeren bir araştırma ve inovasyon ekosistemi için 2030’a giden yolu yarılamışken, STS Forumu gibi en üst düzey zirvelerle ortak çabalarımız, en iyi uygulamaları paylaşmamız ve birlikte çalışmamız her zamankinden daha da önemli. Çığır açan araştırmaların yürütülmesinde farklı perspektiflerin rolü yadsınamaz. Dünyayı farklı gören bireylerle bir araya geldiğimizde, varsayımlarımızı sorgulamaya ve yeni olasılıkları değerlendirmeye zorlanırız.” ifadeleriyle özetledi.

Prof. Dr. Mandaldan bilim diplomasisi

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal toplantılar sırasında küresel araştırma ekosisteminin önemli aktörleri ile bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi.

  • Afrika Kalkınma Bankası Direktörü Dr. Martha Phiri
  • Avusturya Bilim Fonu (FWF) Başkan Yardımcısı Ursula Jakubek
  • Endonezya Ulusal Araştırma ve Yenilik Ajansı (BRIN) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Agus Haryono
  • Güney Kore Ulusal Araştırma Vakfı (NRF) Başkanı Prof. Dr. Kwang-Bok Lee
  • İslam Dünyası Bilim ve Teknoloji Verileri Endeks Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Seyed Ahmad Fazelzadeh
  • İspanya Devlet Araştırma Ajansı (AEI) Direktörü Prof. Dr. Domenec Espriu
  • İspanya Endüstriyel Teknoloji Geliştirme Merkezi (CDTI) Genel Direktörü Francisco Javier Ponce Martínez
  • İspanyol Ulusal Araştırma Konseyi (CSIC) Başkanı Dr. Eloísa del Pino
  • İtalya Ulusal Araştırma Konseyi (CNR) Delegesi Dr. Massimo Spadoni
  • Japonya Bilim ve Teknoloji Ajansı (JST) Başkanı Dr. Kazuhito Hashimoto
  • Kanada Doğa Bilimleri ve Mühendislik Araştırma Konseyi (NSERC) Başkanı Prof. Dr. Alejandro Adem
  • Malezya Bilim, Teknoloji ve Yenilik Bakanı Chang Lih Kang ve Malezya Sanayi-Hükümet Yüksek Teknoloji Grubu (MIGHT) temsilcileri
  • Norveç Araştırma Konseyi (RCN) Genel Müdürü Prof. Dr. Mari Sundli Tveit
  • Polonya Ulusal Merkezi’nin (NCN) Direktörü Prof. Dr. Zbigniew Błocki
  • Suudi Arabistan Kral Abdülaziz Bilim ve Teknoloji Şehri (KACST) Başkanı Dr. Munir Eldesouki
  • Uluslararası İnsani Sınır Bilimi Programı Organizasyonu (HFSPO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Pavel Kabat

Görüşmelerde araştırma ekosistemlerindeki gelişmeler hakkında karşılıklı bilgi alışverişi yapıldı ve ikili iş birliklerine yönelik atılabilecek adımlar değerlendirildi.

Yakın gelecekte uluslararası iş birlikleri içeren yeni çağrılar açılabileceğini kaydeden Mandal, “Çalışmalarımızın tüm insanlığın ihtiyaçlarına yönelik kullanılabilmesi için küresel araştırma ekosisteminin önemli aktörleri birlikte çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” değerlendirmelerinde bulundu.

TÜBİTAK olarak dünyanın her noktasından bilim, teknoloji ve bilgi üreten kurum ve kuruluşlar ile bir araya gelmeye ve ülkemiz araştırmacıları için iş birliklerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz!” diyen Mandal, TÜBİTAK olarak oldukça verimli ve etkin geçen Japonya programımızda bir araya geldiğimiz küresel araştırma ekosisteminin aktörleri ile iş birliklerimizi güçlendirerek, birlikte başaracağız!” ifadelerini kullandı.

Türk Genç Bilim İnsanları da STS Forum’da iz bıraktı

STS Forum Genç Liderler Ağı için TÜBİTAK Teşvik Ödülü sahibi ve 2247-D Ulusal Genç Araştırmacılar Programı yürütücüsü araştırmacılar arasından 40 yaşını doldurmamış 3 aday TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın önerileri doğrultusunda belirlendi. Türkiye adına Abdullah Gül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Evren Mutlugün, Erciyes Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Aydın ve Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Recep Yüksel foruma aktif katılım sağladı.

Genç Liderler Ağı arasından temsilci olarak seçilen Prof. Dr. Mutlugün son gün düzenlenen oturumda sahnede davetli genç lider konuşmacı olarak yer almanın ve Türkiye’yi sahnede temsil etmenin mutluluğunu yaşadı.  10 Nobel Ödülü sahibi ile samimi bir ortamda verimli ve üretken tartışmalarda bulunulan “Genç Liderler ve Nobel Ödüllüler Diyaloğu’na da katılan seçilen genç liderler, diğer araştırmacılarla tanışma imkanı da buldu.

STS Forum Genç Liderler Ağı, “İnsanlığın geleceğini taşıyan genç nesilleri temsil eden bu liderlerin, forumun interaktif diyaloglarına kendi bakış açılarıyla katkıda bulunmaları beklenmektedir. Dünyanın önde gelen liderleri ve akranlarıyla ağlar kurabilecek ve zaman içinde bilim ve teknolojinin uygulanmasından kaynaklanan yeni sorun türlerini çözmek için ortaya çıkan hareketin bir parçası olabilecekler.” ifadeleriyle bu ağın önemine vurgu yapıyor.

İş birliği vurgusu

Bu yıl 20.si düzenlenen STS Forum” 1-3 Ekim 2023 tarihleri arasında Japonyanın Kyoto şehrinde gerçekleştirildi ve 14 maddelik bir bildirge açıklandı.

Buna göre; yapay zeka alanındaki gelişmeler dikkatli izlenerek uygun bir yaklaşım geliştirilmeli ve ilgili alanlara dikkatli bir şekilde entegre edilmeli mesajı verildi. Özellikle sağlık alanındaki yapay zeka bağlantılı gelişmelerin yakından takip edilmesinin tavsiye edildiği bildirgede Teknolojiyi dikkatli bir şekilde değerlendirmeli, hem potansiyelini hem de zorluklarını tanımalıyız, böylece faydalarının evrensel olarak paylaşıldığından ve bölünmüş olmadığından emin olabiliriz.” denildi.

Dünyanın üçte birinin hala internete bağlı olmadığına dikkat çekilen bildirgede Dijital uçurumu kapatma yolları bulma acil bir zorluktur.” ifadelerine yer verildi.

Bilgiye güven konusuna atıfta bulunulan bildirgede bilgiye olan güvensizlik, toplumsal ve siyasi bölünmeleri derinleştirir ve yapıcı diyalog ve karar verme süreçlerini engeller. Bu riskler, politika yapma ve çok yönlü iş birliği yoluyla kabul edilmeli ve ele alınmalıdır.” denildi.

İklim değişikliği konusuna da vurgu yapılan bildirgede sera gazı emisyonlarının azaltılması çabaları, özellikle en yoksul ve savunmasız nüfuslar için uyum ve dayanıklılık çabalarının genişletilmesiyle birlikte yürütülmelidir, çünkü bu nüfuslar zaten aşırı hava olaylarının sonuçlarına maruz kalmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Gıda ve su güvenliği konusunda da bildirgede Gıda ve Tarım Sektörü şu anda su çekimlerinin ana tüketicisidir ve aynı zamanda büyük miktarda sera gazı yaymaktadır. Ancak aynı zamanda büyük bir israf söz konusudur ve üretilen gıdanın büyük bir kısmı tüketiciye ulaşmamaktadır. Bu nedenle, genetik olarak geliştirilmiş bitkilerden uzaktan algılama ve bilgi-iletişim teknolojilerinin (ICT) kullanımına kadar yeni teknolojilerin harekete geçirilmesi, iklim akıllı tarım ve hassas tarım alanlarında toprak, su ve besin yönetimini optimize etmek için hayati öneme sahiptir.” denildi.

Biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik 2030’a kadar dünyanın %30’unu koruma altına almayı hedeflemiş ve gelişmekte olan ülkeler için finansmanı artırma gerekliliğini vurgulamıştır. Ayrıca özel sektörün yanı sıra hükümet sorumluluklarının yanı sıra özel sektörün de hayati rolünü vurgulamıştır. Küresel Gen Bankaları, insanlık için hayati bir kaynaktır ve bu büyük koleksiyonların tamamının genetik olarak analiz edilmesi ve kataloglanması, örnek koleksiyonlarının arama ve analitik kullanımını artırmak için gereklidir.” ifadeleri bildirgede yer aldı.

“İnsanlık için kaçınılmaz olan bir sonraki pandemiye hazırlık, en yüksek önceliktir.” vurgusu yapılan bildirgede, Zoonotik enfeksiyonların insan popülasyonlarını etkileme hızı muhtemelen hızlanıyor, özellikle iklim değişikliği ile ilişkilendirilmektedir ve bu nedenle hem vahşi yaşam hem de evcil hayvanlarda hastalıkları izlemek hayati öneme sahiptir. Bir salgının gelişiminde hızlı veri ve dizi bilgilerinin paylaşılması, testlerin, aşıların ve tedavilerin hızlı bir şekilde sunulmasını sağlamak için önemlidir. Herhangi bir yeni pandemiyi test etmek, izlemek ve kontrol altına almak gereklidir, aynı zamanda araştırma protokolleri ve altyapılarını oluşturmak ve bir sonraki pandemi için hazırda tutmak da önemlidir. Testlerin, aşıların ve terapötiklerin tüm bölgeler ve insanlar için daha fazla eşitlik sağlanmalıdır.” uyarısı yapıldı

Tüm insanlığı ilgilendiren sorunların çözümü için temel bilimlerin öneminin de altının çizildiği bildirgede, sanayi, üniversite ve kamu arasındaki iş birliğinin, modern bilgi temelli ekonomide bilim ve inovasyonu ilerletmek için esas olduğu vurgulandı.

Uzay Kullanımının da ayrı bir başlık olarak ele alındığı bildirgede Uzayın barışçıl ve adil kullanımını teşvik eden norm ve düzenlemeleri oluşturmak için işbirliğine ihtiyaç vardır.” denildi.

STS Forum neden önemli?

Toplumda Bilim ve Teknoloji Forumu (Science and Technology in Society Forum – STS Forum), 2004 yılında kurulmuş bilim ve teknoloji alanındaki küresel sorunları tartışmak üzere ilgili paydaşları bir araya getiren üst düzey uluslararası bir platformdur.

Forumun amacı, her yıl, dünyada bilim, teknoloji ve yenilik alanında faaliyet gösteren kamu ve özel sektör kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, üniversite ve araştırma kurumlarının üst düzey temsilcilerini bir araya getirmektir. Forum, tüm paydaşlarıyla birlikte insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlara yönelik çözümlerin bulunması noktasında bilim ve teknolojinin önemini vurgulamaktadır.

STS Forum’un 21. Yıllık Toplantısı 6 -8 Ekim 2024 tarihlerinde yine Kyotoda düzenlenecek.

 



kaynak: tubitak.gov.tr