En büyük sorunum ile Yaratıcı dır-dir beni ağlatmadı. Bunu söylemek garip bir şey gibi görünüyor, anlıyorum ama açıklamama izin verin. Görüyorsun, ben yumuşak biriyim. ağlayan insan türü En sevdikleri filmleri 500. kez yeniden izliyorlar. Bazen nostalji beni o kadar etkiliyor ki, gözyaşlarımı tutamadan edemiyorum. Aynı şey aptal filmler için de geçerli. Bana bir … Ver mutlu veya dokunaklı andoğru müzik ve düzenlemeyle vurgulanmıştır ve su işlerinin gelme ihtimali yüksektir.
Bütün filmler beni ağlatmıyor ama bu çok açık seyretme Yaratıcı bu bu yapmanı istiyor. Özünde, bir çocuğu savunmak için her şeyden vazgeçen bir adam hakkındadır. Orada güçlü duygular var! Aşk, fedakarlık, neşe, miras, umut vb. duygular. Ancak filmin adam ve çocukla ilgili olan yönü, etrafındaki her şeyle karşılaştırılamaz. Orada. Yönetmen Gareth Edwards ve ekibi, gözyaşlarına boğulmaya değer anları yaratmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Benim için bu düzeyde hiçbir zaman bağlantı kurmadı, bu çok yazık çünkü görünüşte her şekilde bağlantı kuruyor. Yaratıcı güzelce yapılmış, son derece eğlenceli, bir türlü kalbini tam olarak tutturamayan bir bilimkurgu macerası.
Edwards’ın ortak yazarı ve yönetmeni (Godzilla, Rogue One), Yaratıcı İnsanların ve yapay zekanın bazı yerlerde savaş halinde, bazı yerlerde ise barış içinde olduğu bir dünyada geçiyor. Bu küresel çatışmanın ortasında, bir grup asker yapay zekanın nihai silahını bulup yok etmek için yola çıkıyor ve sonunda bunun Alfie olarak tanıyacağımız genç bir kız olduğunu öğreniyorlar. Alfie’yi yeni gelen Madeleine Yuna Voyles canlandırıyor ve her sahnede nefesinizi kesecek.
İşte barebone’lar kuruldu ancak ilk sahneden itibaren, fark ettin Yaratıcı çok, çok daha derine inecek. Film, çatışmanın tarihini ve karşıt bakış açılarını anlatıyor, ardından bizi çatışmadan oldukça uzak görünen ama aslında hiç de öyle olmayan Joshua (John David Washington) ve Maya (Gemma Chan) çiftiyle tanıştırıyor. Onlar hakkında öğrendiğimiz pek çok gerçeğin ilki, filmi tamamen yeni bir yöne doğru gönderiyor ve her yeni açıklamayla film tekrar tekrar değişiyor.
Büyük açıklamalar devam ediyor Yaratıcı Hareketli ama onu ilginç kılan şey, esas olarak kötü adamlar ve ortamlar açısından ikiliktir. Yapay zekayla savaş halindeki ana ülke, belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Amerika Birleşik Devletleri’dir.. Bu bakış açısı da Amerika’yı başta Doğu olmak üzere dünyanın her yerindeki ülkelerle karşı karşıya getiriyor. Ancak başlangıçta Yaratıcı Hangi tarafın haklı, hangisinin yanlış olduğunu gerçekten söylemiyor. Savaşın her iki tarafını da öğreniyoruz. İyi, kötü, nedenler ve nasıllar. Ken Watanabe’nin insan görünümlü yapay zekası ve Allison Janney’nin askeri lideri gibi karakterler, bu savaşların dünyanın her yerinde nasıl görüldüğüne ışık tutuyor.
Bu hikaye, kırsal yaşam ve yüksek teknolojinin çok benzersiz bir karışımında geçiyor. Kaygan, neon, fütüristik şehirlerde veya soğuk, metal görünümlü uzay istasyonlarında geçen pek çok bilim kurgu filmi izledik, ancak yemyeşil, yeşil bitki yaşamını, geniş, akan nehirleri veya parlak, karla kaplı uzay istasyonlarını ne sıklıkla görüyoruz? uçan gemiler ve lazer silahlarıyla yan yana duran dağlar mı? Çok sık değil. Sonuç olarak, dünya Yaratıcı hem gizemli hem de yaşanmış bir his veriyor ve içinde sadece vakit geçirmek istiyorsunuz.
Sonunda Joshua, kendisini AI silahını arayan ekibin lideri olarak bulur ve Alfie ile yüz yüze gelir. Joshua, görevinin Alfie’yi öldürmek olduğunu biliyor ama bunu yapmaya kendini ikna edemiyor. Bunun yerine, onlar herhangi bir cevaba sahip olan tek kişiyi ararken kendisini onu korurken bulur. Alfie’yi yaratan kişi, dolayısıyla unvanı da buradan geliyor. Bu ihanet Joshua’nın askeri müttefikleri için pek hoş karşılanmıyor. Yine de, şimdi kendilerini onu ve Alfie’yi avlarken buluyorlar.
Burası Edwards’ın gerçekten kaslarını esnetebildiği yer. Çatışmayı kendisi ayarlıyor, ortamı hazırlıyor ve sonra onu her türden son derece havalı bilimkurgu ikonografisiyle doldurmaya başlıyor. Gemiler, tanklar, silahlar, kıyafetler, ekrandaki her şey tek kelimeyle muhteşem. Bu tasarımların çoğu, doğrudan geçmişin bilim kurgularından etkilenmese de, büyük ölçüde etkilenmiş olsa da, yol boyunca pek çok harika, yeni fikir de var. Bunlar ayırt etmeye yardımcı olur Yaratıcı bariz ama saygılı bir şekilde saygı duyduğu filmlerden.
Edwards, aralarında en büyüğü olan Nomad adlı savaş gemisinin de bulunduğu bu bilim kurgu oyuncaklarını kullanarak birçok heyecan verici, destansı aksiyon sahnesi sahneliyor. Bu sahneler, en azından ilk başlarda özellikle iyi işliyor çünkü film bize bu çatışmanın her iki tarafını da göstermeye çok zaman ayırdı. Sonuç olarak, her sahnenin ağırlığı çok daha fazla. Amerika’nın Alfie’yi neden öldürmek istediğini anlıyoruz. Onu öldürmenin neden korkunç olacağını da biliyoruz. Bu ahlak oyunu merkezde Yaratıcı film en iyi haliyle.
Joshua, Alfie ve Maya’nın hikayeleri, daha aksiyon odaklı bir final yapmadan önce filmin ilk iki perdesinde güzel bir şekilde örülmüş. Bakması da güzel ve kesinlikle zevkli ama neredeyse şaşırtıcı derecede önceki savaşlardaki insanlığın bir kısmından yoksun. Bunun nedeni filmin artık hangi bakış açısının doğru olduğuna karar vermiş olması olabilir. Dolayısıyla, en duygusal anlar nihayet ortaya çıktıkça, karmaşıklık da ortaya çıkıyor. Yaratıcı inşa ettiği kaybolur.
Bu da mükemmel olmadığı anlamına geliyor. Çok az film var. Ve bu, doruğa ulaşan aksiyon sahneleri ve temel ilişkilerin işe yaramadığı gibi değil hiç de. Sadece çalışmıyorlar ilave olarak etraflarındaki her şey gibi. Ancak filmin görünümü, temaları, sürprizlerle dolu konusu ve bilimkurgu saygısı gibi şeylerin hepsi inanılmaz derecede iyi çalışıyor. Sonunda, Yaratıcı bilimkurgu panteonuna hoş karşılanacak bir eklenti. Sadece tepesine yakın oturmuyor.
Yaratıcı Cuma açılıyor.
Daha fazla io9 haberi mi istiyorsunuz? En son gelişmeleri ne zaman bekleyeceğinizi öğrenin hayret, Yıldız SavaşlarıVe Yıldız Savaşları yayınlanıyor, sırada ne var Film ve TV’de DC Universeve geleceği hakkında bilmeniz gereken her şey Doktor Kim.