2023 yılında, NASA’nın kaderini belirsiz bırakarak uzayın derinliklerine sürüklenirken tarihi Voyager 1 sondasının telemetrisini, dolayısıyla hizalamasını, yönlendirme kontrollerini ve kullanılabilir araştırma verilerini kaybettiğini bildirmiştik. NASA blog yazısı Voyager için bize biraz daha umut veriyor. Teşkilat artık geminin FDS hafızasının tam bir okumasına sahip ve bunun bir düzeltmeye yol açabileceği ümit ediliyor.
NASA aslında cihazla iletişimi hiçbir zaman kaybetmedi. Kullanılabilir araştırma verileri ve kontrollerin çoğu aylardır çalışmıyor; uzayın derinliklerindeki Voyager’a sinyal göndermenin bile 22,5 saat kadar uzun sürebildiği, gidiş-dönüş yolculuğunu da sayarsak 45 saat sürebildiği göz önüne alındığında bu özellikle sorunludur. Eğer Voyager’la ilgili sorunlar düzeltilemezse, gerçekten de evrende kalıcı olarak kaybolacak, ancak bu süreçte insanlık tarihine geçmeden önce değil.
Peki neden Dünya’ya en uzak insan yapımı nesne olarak da bilinen Voyager 1, 1977’de fırlatılmasından 45 yıl sonra kalıcı olarak kullanımdan kaldırılabilecek bir konumda? Bu orijinal fırlatma tarihi bir ipucu vermeli: Voyager’ın yerleşik Uçuş Veri Sistemi (FDS) içindeki RAM’in ilkel eşdeğeri, sonunda ters çevrilmiş veya bozulmuş. Aslına bakılırsa, yıldızların arasında bu kadar uzun süre sürüklenmesi bile başlı başına bir mucizedir.
Böylece, 1 Mart’ta NASA, Voyager 1’e bir “dürtme” göndermeye karar verdi. “Dürtme”, rahatsız edici bitleri bulma umuduyla FDS’yi farklı diziler boyunca iten bir komuttu. 3 Mart’ta alınan yanıt çoğunlukla öncekiyle aynı çözülemeyen veri akışıydı, ancak tanınmayan formatta yeni bir sinyal içeriyordu.
Yeni sinyal verilerinin kodunun çözülmesi 7 Mart’ta başladı ve üç gün sonra, 10 Mart’ta NASA bilim adamları, tuhaf yeni sinyalin aslında FDS’nin hafızasının tam bir okuması olduğunu doğruladılar; tam da doğru sinyali bulmak için ihtiyaç duydukları teşhis verileriydi. Bu sorunun kökenini bulun ve potansiyel olarak düzeltin.
Şansımız yaver giderse, bu atılım Voyager’ın tamamen onarılmasına yol açacak ya da en azından onu kurtarılabilir hale getirecek ve böylece Voyager’ı buraya, Dünya’ya geri getirebileceğiz. Yıldızlar arasında geçen kırk yıllık bir yolculuğun ardından herkesin dinlenmeye ihtiyacı olacak.