Dünyanın atmosferi, atmosfere girerken yanan uzay kalıntılarının neden olduğu kirliliğe maruz kalıyor. Bu kirliliğin düzeyi beklenenden çok daha yüksek ve önümüzdeki yıllarda hızla artması muhtemel. Bu, atmosferimizin durumunu bilim adamlarının daha önce düşündüğünden çok daha büyük ölçüde değiştirme potansiyeline sahip.

Çalışma, Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin (NOAA) stratosferik süreçleri inceleme misyonunun bir parçası olarak gerçekleştirildi. Ekip, bir araştırma uçağına, dünya yüzeyinden 12 ila 50 kilometre yükseklikte bulunan, atmosferin ikinci katmanı olan stratosferdeki aerosolleri toplayıp analiz edebilen özel bir cihaz yerleştirdi. Çalışmanın amacı, yanmış uzay enkazından “meteor tozu” ile kaplanmış aerosolleri tespit etmekti. Ancak ekip bunun yerine atmosferi kirleten ve doğal süreçler veya meteorlarla açıklanamayan yüksek düzeyde metalik elementler buldu.


Midjourney’e göre Dünya atmosferinde yanan bir uydu

Her ikisi de pil gibi teknolojik bileşenlerde kullanılan nadir toprak metalleri olan niyobyum ve hafniyumun bulguları özellikle şaşırtıcıydı. Yüksek düzeyde alüminyum, bakır ve lityum da araştırmacılar arasında endişelere yol açtı.

Çalışmanın baş yazarı, Colorado Kimyasal Bilimler Laboratuvarı’nda atmosfer kimyacısı olan Daniel Murphy, ekibinin bu elementleri stratosferde bulmayı beklemediğini ve bunların kökenlerini anlamaya çalışırken kafalarının karıştığını söyledi. Kirliliğin nedeninin, yüksek performanslı alaşımlar ve ısıya dayanıklı malzemeler oluşturmak için alüminyum, bakır, niyobyum ve hafniyum kullanan uzay endüstrisine dayandığı belirlendi.

Araştırmacılar, raporlarında bu metallerin “stratosferik kirlenmenin şüphesiz uzay enkazından gelen enkazlarla ilişkili olduğunu” vurguladılar.

Toplamda, çalışma, aralarında gümüş, demir, kurşun, magnezyum, titanyum, berilyum, krom, nikel ve çinkonun da bulunduğu, Dünya atmosferinde bulunmayan 20 farklı metal buldu. Araştırmacılar, kirliliğin ana kaynağının üst atmosfere ulaştıktan sonra atılan roket iticileri olduğuna inanıyor.

Kontrolsüz uydu girişleriyle tanınan Çin, bu roket itici kazalarının çoğundan birincil olarak sorumludur. Her ne kadar bu sorun sadece Çin’i değil aynı zamanda Roscosmos ve NASA’yı da ilgilendiriyor.

Ticari uydu fırlatma sayısı arttıkça kirliliğin de artacağını belirtmek gerekiyor. Aktif uydular hakkında bilgi sağlayan bir hizmet olan Orbiting Now’a göre, şu anda alçak Dünya yörüngesinde bulunan ve eninde sonunda Dünya’ya düşecek yaklaşık 9.000 uydu bulunuyor.

Toplamda, bu çalışmayla tespit edilen aerosollerin yaklaşık %10’u metalik uzay enkazı parçacıkları içeriyordu. Ancak araştırmacılar bu rakamın önümüzdeki yıllarda %50’ye çıkabileceğini öngörüyor. Bu noktada bu kirliliğin gezegenimize uzun vadeli etkilerinin ne olacağını söylemek için henüz çok erken ancak Murphy, bu metallerin atmosferdeki etkilerini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini kaydetti.



genel-22