Kaliforniya’nın Kuzey Bölgesi’ne hitaben Şubat ayında sunulmak üzere birleştirilmiş bir şikayet hazırlanıyor. Teknoloji devlerinin kaygı, depresyon ve hatta yeme bozuklukları gibi akıl hastalıklarına yol açan ürünler ve platformlar yarattığı iddiasını sürdürüyor.
Politico’nun raporuna göre, ilgili avukatlar, sosyal medya platformlarının kullanımlarının istenmeyen bir sonucu bağımlılık yapıcı davranışlar olduğu için kusurlu ürünler olduğunu kanıtlamayı içeren yeni ama aslında mantıklı bir hukuk teorisi kullanıyor gibi görünüyor.
Hukuk ekibi, mahkemeyi durumun gerçekten böyle olduğuna ikna ederse, sosyal medya platformları ürün sorumluluğu yasası kapsamına girer. Böyle bir sonuç, sosyal medyanın gelecekte nasıl korunacağını ve kullanılacağını etkileyen bir emsal olacaktır.
Instagram’ın popülaritesi, onu bunun gibi yasal suçlamalar için birincil hedef haline getirdi.
Meta, bu iddialara henüz yanıt vermedi. Bununla birlikte, Facebook’un kötü şöhretli yaratıcısı CEO’su Mark Zuckerberg, Kongre’nin şirket için getirebileceği her türlü yapıcı geri bildirime (veya yeni düzenlemelere) açık olduğunu söyleyerek kayıtlara geçti.
Bununla birlikte, ürün sorumluluk yasasını bir algoritmaya uygulamak nispeten cesur bir çabadır, çünkü mahkemede bir ürün genellikle çamaşır makinesi veya motosiklet gibi daha somut bir şeydir. Sosyal medya şirketleri ayrıca sundukları içeriğin gerçekten kendilerine ait olmadığı, kullanıcıların yüklediği bir şey olduğu ve bu nedenle yasal olarak onlara karşı kullanılmaması gerektiği teziyle korunmaktadır. Peki ya bu içeriğin küratörlüğünü nasıl yaptığı ve sunulduğu? Hmm.
Ne olursa olsun, bu, sosyal platformları düzenleme mücadelesindeki en son gelişmedir. Genç nesiller üzerindeki etkileri yeni yeni ortaya çıkıyor ve eğer daha fazla düzenleme herkes için ruh sağlığını iyileştirmeye yardımcı olacaksa, bu muhtemelen yapılacak doğru karardır.