Samsung, özellikle konu önemli bir rakip söz konusu olduğunda statükoya meydan okuyan cesur reklam kampanyaları oluşturma becerisine sahip. Son çabaları da farklı değil. “Simon Says” oyununu hatırlıyor musunuz? Samsung, bu çocukluk klasiğini akıllı yeni bir kampanyada uygunluk fikrini keşfetmek için kullanıyor. Kampanya, “Simon’larla” (kalabalığı takip edenleri temsil eden) dolu bir şehir ile farklı olmaya cesaret eden bireyleri şakacı bir şekilde karşılaştırıyor ve aşağıda buna bir göz atıyoruz.
Video kredisi — Samsung
Yıllar boyunca Samsung’un reklam kampanyalarını takip edenler, birçoğunun oldukça unutulmaz olduğunu biliyorlar. Birçoğu belirli bir hayran kitlesinin davranışlarını abartmak ve alay etmek için özel olarak hazırlanmış olsa da, izleyicileri yaratıcılıklarını benimsemeye teşvik ettikleri de doğru.
Samsung, iPhone X’in çentiğiyle dalga geçiyor. | Resim kredisi — YouTube/Samsung
Bu kampanyaların ortak noktası inovasyona ve zorlu beklentilere odaklanılmasıdır. Samsung, sıradanlığın ötesine geçen, farklı türde bir mobil deneyim düşünmenizi istediklerini ve belki de bunu sunabilecek olanların kendilerinin olduğunu söylüyor.
Bu yeni kampanya ciddi bir konuya neşeli bir yaklaşım getiriyor: uyum sağlama baskısı. Samsung, tanıdık “Simon Says” oyununu kullanarak bağ kurulabilir ve ilgi çekici bir hikaye yaratıyor. Kampanya, bizi sıklıkla uyum sağlamaya iten bir dünyada bile öne çıkmanın ve kendiniz olmanın sorun olmadığını hatırlatan canlandırıcı bir hatırlatmadır.
Bu kampanyanın izleyicilerde nasıl yankı bulacağını görmek ilginç olacak. Trendlerin bu kadar hızlı gelip gittiği bir dünyada kalabalığı takip etmek çok kolay. Belki de bu kampanya insanları seçimleri hakkında biraz daha düşünmeye ve tercihleri ne olursa olsun bireyselliklerini benimsemeye teşvik edecektir.
Bu yazarın görüşüne göre biz teknoloji meraklıları için önemli olan, kullanmayı seçtiğimiz teknolojiden keyif almamızdır. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekiyor ve hem daha üretken olmamıza yardımcı olacak, hem de bonus olarak yaşam tarzımızı geliştirecek seçimlere sahip olmak, tüm mesele bu. Bize aksi söylense bile geri kalan her şey önemsizdir.