Kıbrıs Avrupa Üniversitesi ve Hawaii Üniversitesi’nden gökbilimciler, yakın zamanda keşfedilen aşırı parlak kuasar COS-87259 üzerinde bir çalışma yürüttüler. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayınlanan çalışmanın sonuçları, bu kuasarın özelliklerine ışık tutuyor.
Kuasarlar, çeşitli aralıklarda elektromanyetik radyasyon yayan süper kütleli kara deliklerden güç alan aktif galaktik çekirdeklerdir. Evrendeki en parlak ve en uzak nesneler arasındadırlar ve astrofizik ve kozmolojide araştırma araçları olarak hizmet ederler.
2022’nin sonlarında keşfedilen COS-87259, kırmızıya kayması 6,85 olan aşırı parlak bir kuasardır. Parlaklığı yaklaşık 50 trilyon güneş parlaklığı kadardır ve bu da yaklaşık 1,6 milyar güneş kütlesi kütlesine sahip süper kütleli bir kara deliğin varlığına işaret etmektedir. Galaksinin yıldız kütlesinin 170 milyar güneş kütlesi olduğu tahmin ediliyor ve yıldız oluşum hızı yılda 1.300 güneş kütlesi.
Araştırmacılar, COS-87259’un özellikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi elde etmek için geliştirdikleri Bayesian spektral enerji dağılımı uydurma kodunu (SMART) kullandılar. Bu yöntem, aktif galaktik çekirdek torusunun farklı modellerinin etkisini incelememize ve galaksinin özelliklerindeki belirsizlikleri tahmin etmemize olanak tanır.
Ekip, aktif galaktik çekirdek modeli CYGNUS’un COS-87259’un spektral enerji dağılımına en iyi şekilde uyduğunu buldu. Bu model, galaksi için %85’i aşan bir AGN fraksiyonu ve yılda 1980 güneş kütlesini aşan bir yıldız oluşum oranı öngörüyor. AGN’nin bolometrik parlaklığı 100 trilyon güneş parlaklığı olarak hesaplandı, bu da yaklaşık 3,2 milyar güneş kütlesine sahip bir kara delik kütlesine işaret ediyor.
Çalışmanın sonuçları, COS-87259 gibi gölgeli kuasarlardaki torusun geniş bir kapsama oranına sahip olduğunu ve bu nesnelerin sayısının engellenmemiş kuasarlar kadar olabileceğini ima ediyor. Araştırmacılar, ESA’nın Euclid veya NASA’nın Roma Uzay Teleskobu gibi uzay araçları tarafından keşfedilecek, iyi kızılötesi kapsama alanına sahip daha geniş alanlardaki bu tür nesnelerin uzaysal yoğunluğunu tahmin etmenin ilginç olacağını ekledi.