Bir rapor Bilgi ABD Ticaret Bakanlığı’nın Tayvan Yarı İletken Üretim Şirketi’ne (TSMC) Huawei ile akıllı telefon ve yapay zeka çipleri konusunda olası anlaşmaları ve yaptırım uygulanan şirketlerin aracılar yoluyla TSMC teknolojisini satın almasını önlemek için müşterileri üzerinde durum tespiti yapıp yapmadığını sorduğu iddiası yakın zamanda ortaya çıktı. TSMC iddiayı ne doğruluyor ne de reddediyor. Öte yandan ABD Ticaret Bakanlığı ve Huawei’den konu hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.
TSMC, yaptığı açıklamada, “Potansiyel sorunların olduğuna inanmak için herhangi bir nedenimiz varsa, soruşturmalar yürütmek ve müşteriler ve düzenleyici otoriteler de dahil olmak üzere ilgili taraflarla proaktif bir şekilde iletişim kurmak da dahil olmak üzere uyumu sağlamak için derhal harekete geçeceğiz” dedi. Reuters.
Huawei, Çin hükümetinin şirketi Amerikan çıkarlarını gözetlemek için kullandığından korktuğu için 2020 yılında ABD hükümeti tarafından kara listeye alınmıştı. Bu gelişmenin ardından TSMC, Çinli teknoloji devinden yeni sipariş kabul etmeyi bıraktı. Daha sonra 2022’de Beyaz Saray, diğer Çinli teknoloji şirketlerine yönelik yasaklarını ve yaptırımlarını genişleterek Çin ile Chip Savaşının kapsamını ve kapsamını genişletti.
The Information’daki isimsiz tek kaynak dışında TSMC’nin Huawei’ye yönelik yaptırımları deldiğine dair hiçbir kanıt yok. TSMC, yarı iletken üretiminde mevcut küresel liderdir ve doğrudan CHIPS Yasası finansmanı ve kredilerinden milyarlarca dolar elde etmektedir, bu nedenle şirketin Huawei’den biraz daha fazla para kazanmak için her şeyi riske atması mantıklı olmaz.
Bu hikaye, özellikle ABD’nin hararetli çekişmeli başkanlık seçiminin son haftalarına girerken, başka bir jeopolitik hamle olabilir. TSMC, Amerika’nın teknolojik üstünlük hedefinde önemli bir oyuncu olduğundan, bilinmeyen bir kuruluş kendisiyle ABD arasına bir mesafe koymaya çalışıyor olabilir. Bununla birlikte, muhtemelen önümüzdeki birkaç hafta veya ay içinde Amerika’nın TSMC’ye yönelik soruşturması hakkında daha fazla bilgi sahibi olacağız. var.
Alternatif olarak bu hikayeyi, Çinli bir siber güvenlik kuruluşunun Intel’i zayıf güvenlik, güvenilmez ürünler ve siber casuslukla suçladığı son haberlere benzetebiliriz. İddialarının bazı tarihsel temelleri olsa da gündeme getirdiği konuların çoğu zaten ele alınmış veya tamamen temelsiz; bu da Amerikan siyasetinin kritik bir döneminde Beyaz Saray’ı sarsmaya çalışıyormuş gibi görünmesine neden oluyor.