Güney Avustralya Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir bilim insanı ekibi, Ay’ın benzersiz ve zorlu koşullarına uygun bir afet izleme ve kurtarma sistemi geliştirdi.

NASA’nın Ay’da uzun vadeli insan varlığı oluşturmayı amaçlayan Artemis programı kapsamında astronotlar, Ay’ın güney kutbu gibi uzak bölgelerde yüksek riskli durumlarla karşı karşıya kalacak. Güney Avustralya Üniversitesi liderliğindeki proje, güvenlik uyarıları, olay raporlama ve tehlike altındaki astronotların konumlarını takip etme kapasitesine sahip bir acil durum müdahale sistemine olan acil ihtiyacı karşılıyor.


Kaynak: Unsplash / CC0 Kamu Alanı

Adelaide ve ABD’den araştırmacılar, ay yüzeyindeki iletişime ve coğrafi konuma öncelik verecek bir uydu takımyıldızı geliştiriyorlar. Bu sistemi kullanarak astronotlar, bilgileri Dünya’ya veya diğer ay üslerine iletecek bir uydu ağına tehlike sinyalleri gönderebilecekler. Sistem, halihazırda Dünya’da arama ve kurtarma için kullanılan ve ay koşullarına uyarlanmış COSPAS-SARSAT teknolojisine dayanıyor.

Güney Avustralya Üniversitesi’nde yerleşik olmayan bilim insanı ve Safety from Space’in kurucusu Dr. Mark Rice, afet uyarı sisteminin kraterler gibi en zorlu ortam ve bölgelerde bile astronotlarla 10 saat boyunca sürekli iletişim sağlayabildiğini vurguluyor. veya dağlar. Dr. Rice, “Ekibimiz aynı zamanda düşük güçlü acil durum işaretlerini destekleyen, iletişimin minimum altyapı ve güç tüketimiyle mümkün kalmasını sağlayan bir dalga formu da geliştirdi” diyor.

Tehlike altındaki insanları hızlı bir şekilde bulma ve kurtarma yeteneği giderek önem kazandığından, bu sistem uzay görevlerinin güvenliğini sağlamada önemli bir adımdır. Ay için güvenilir bir arama kurtarma sisteminin geliştirilmesi, diğer gezegenlerdeki benzer sistemlerin de temelini oluşturabilir.

Beagle adı verilen teknoloji, yer arama ve kurtarma operasyonlarına uygulandığında iki yönlü acil durum iletişimi için etkili bir araç olarak tanımlanıyor. Bu, uzak ve tehlikeli yerlerdeki acil müdahale çabalarını geliştirebilir. Çalışma Uluslararası İletişim Sistemleri ve Uydu İletişimi Konferansı’nda sunuldu.



genel-22