Bilim insanları, “yaşamın yapı taşlarından” bazılarının Venüs’teki zorlu koşullara dayanabildiğini keşfetti. Venüs, kurşunun erime noktasından daha sıcak olan yüzeyi ve karbondioksitin hakim olduğu ve sülfürik asit içeren atmosferi nedeniyle sıklıkla cehennem gibi bir manzara olarak tanımlanır. Ancak atmosferindeki koşullar eşitsizdir ve bazı “yapı taşlarının” gezegenin sert doğasına dayanabileceği yerler vardır.
Venüs’ün yaşanabilirliği konusundaki tartışmalarda sürekli gündeme gelmesinin nedenlerinden biri, ötegezegenlerin erişilemez olmasına karşın kendisine erişilebilmesidir. Venüs, herhangi bir kayalık gezegen arasında hacim bakımından en büyük atmosfere sahiptir ve yüzeyi elverişsiz olmasına rağmen, atmosferinin, güneş sistemindeki herhangi bir yerden daha fazla Dünya’ya benzeyen bölgeleri vardır.
Venüs, atmosferinin yaşama uygun olabilecek sülfürik asit içermesi nedeniyle astrobiyoloji araştırmaları için en ilgi çekici gezegenlerden biridir. Ancak Venüs’teki sülfürik asidin çoğu, atmosfere dağılmak yerine tek tek bulutlarda yoğunlaşmıştır.
Chicago Üniversitesi Kimya Bölümü’nden Daniel Duzdevich liderliğindeki bir bilim insanı ekibi, yaşamın bazı moleküler temellerinin Venüs’ün zorlu koşullarına dayanıp dayanamayacağını belirlemek için bir çalışma yürüttü. Araştırmacılar, hücresel yapının temeli olan biyomoleküller olan lipitlere, yalnızca hücreler arasındaki zarlar olarak değil, aynı zamanda hücrelerin iç kısımlarında farklı fraksiyonlar oluşturan zarlar olarak da odaklandılar.
Araştırmacılar, lipitlerin Venüs’ün zorlu koşullarına dayanıp dayanamayacağını belirlemek için laboratuvar deneyleri yaptılar. İki soru sordular: Basit lipitler sülfürik asit tarafından bozulmaya karşı koyabilir mi ve lipitler hücrelerde olduğu gibi stabil, üst düzey yapılar oluşturabilir mi?
Araştırmacılar biyomolekülleri test tüplerine yerleştirdiler ve onları değişen konsantrasyonlarda sülfürik asite maruz bıraktılar, ardından her tüpü belirli zaman aralıklarında incelediler. Sonuçlar, bazı lipitlerin asitlere dayanabildiğini ve hatta yapılar oluşturabildiğini gösteriyor.
Bu çalışma, Venüs’ün bulutlarında yaşamın devam edip edemeyeceği sorusuna cevap verebilecek bir kanıt sunmuyor ancak ilgi çekici bir sonuç sunuyor. Araştırmacılar, bu aşındırıcı solventteki lipid membranların stabilitesini göstererek, Venüs’teki konsantre sülfürik asit bulutu ortamının potansiyel yaşanabilirliğini araştırmak için önemli bir adım attılar.
“Konsantre sülfürik asit, hem dış gezegenlerde hem de Venüs dışında ve atmosferleri ana yıldızlarının faaliyetleri nedeniyle buharlaşan kayalık gezegenlerde yaygın olabilir. Konsantre sülfürik asit ayrıca Venüs’ün bulutlarında gezegenimize yakın bir yerde mevcut olup, gezegen bilimi, gezegen yaşanabilirlik çalışmaları ve astrobiyoloji açısından önemini daha da vurgulamaktadır. Astrobiyoloji oyununda yeniyiz ve hiçbir şeyi göz ardı edecek durumda değiliz. Bu çok zor görünebilir, ancak bilim bir kanıt oyunudur ve kanıtlar beklenmedik olabilir” diye açıklıyor araştırmacılar.
Çalışma, Venüs’teki konsantre sülfürik asit bulutu ortamlarının potansiyel yaşanabilirliğinin araştırılmasında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı temsil ediyor. Sonuçlar, Venüs ve diğer gezegenlerin yaşanabilirliğine ilişkin gelecekteki çalışmalar için yararlı olabilir.