Babylon’s Fall, bugünlerde herkesin ağzında gibi görünen, ancak doğru nedenlerle olmayan bir isim. Platinum Games tarafından geliştirilen ilk GaaS, 40 Metascore ile korkunç bir oyun olarak kabul ediliyor. Playstation 5 sürümübu da onu bugüne kadarki en düşük puanlı PlayStation 5 konsolu yapıyor ve bir Zayıf OpenCritic 42 En İyi Eleştirmen Ortalaması puanı ve yaklaşık %6 Eleştirmen Tavsiyesi değeri ile derecelendirme. YouTube Topluluğu kulağa daha da sert geliyor. Web sitesinde Babylon’s Fall için basit bir arama, oyunun “depresif derecede kötü” “tamamen hayal kırıklığı” ve Platinum Games’in bugüne kadarki en kötü oyunu olduğunu söyleyen videoları gösteriyor.
Oyun bu kadar çok 2’li ve 3’lü aldığından, oyunu daha önce hiç görmemiş biri Babylon’s Fall’ın oynanamaz bir karmaşa olduğunu ve işe yaramadığını düşünebilir. Zaman yetersizliğinden dolayı, yalnızca son puana ve bir incelemenin kapanış yorumlarına baktığı göz önüne alındığında, bu aşırı düşük puanların oyunun gerçek kalitesini gerçekten temsil etmediğini hissediyorum. Bu vasat bir oyun, buna şüphe yok, ancak düşük puanların önerdiği tam bir felaket değil.
Eski görselleri saymazsak Babylon’s Fall ile ilgili en büyük sorun, fiyatlandırma ve para kazanma şemasıdır. Oyun Steam, PlayStation 4 ve PlayStation 5’te tam fiyatlı bir AAA sürümü olarak piyasaya sürüldü ve ücretsiz ve premium Battle Pass ve oyun içi ekonomiyi biraz etkileyen birden fazla para birimi içeriyor. Bu şeylerin hiçbir koşulda ücretli bir oyuna dahil edilmemesi gerektiğine tamamen katılıyorum, ancak bir bütün olarak deneyimde gerçekten ne kadar etkili? Çok değil ve pek çok kişinin beklediği şekilde değil.
Babylon’s Fall ile ilgili bir diğer önemli sorun, oyunun en başından oynamanın eğlenceli hissetmemesidir, ki bu, oyunun ilk beta sürümünde uygulamalı olarak vurguladığım bir şeydir. Elbette oyun, biz PlatinumGames hayranlarının sevdiği, birden fazla silah, mükemmel atlatmalar vb. gibi tüm o mekaniklerle birlikte geliyor, ancak uygulanma biçimleri her şeyi biraz durgun hissettiriyor. Yine de, o zaman oyunun bir saat kadar eğlenceli bir oyalanma olabileceğini hissettim, bu yüzden oyunun son versiyonunu zorlamaya karar verdim, ancak önemli bir uyarıyla: Herhangi bir Savaş Bileti ödülü kullanmayacağım. Sadece son zamanlarda, oyunda 20 saat kadar sonra, iki Battle Pass ile gerçekte ne sunulduğunu görmek için bu ödülleri nasıl kullanacağımı öğrendim. Hangi çoğunlukla kozmetik, ifadeler ve kolayca göz ardı edilebilecek şeyler.
Kararımı verdikten sonra, çoğunlukla tek başıma ama bazen diğer oyuncuların yardımıyla Babil Kulesi’ne tırmanmaya başladım ve hikaye kampanyasının sonuna gelmekte neredeyse hiç sorun yaşamadım. Özellikle başlangıçta her zaman eğlenceli değildi, ancak herhangi bir çökme, oyunu bozan aksaklık ve performans sorunu ile karşılaşmadım (tarih tarihi göz önüne alındığında oyunun bir RTX 3070’te iyi çalışmaması çok garip olurdu). görseller, ama daha garip şeyler oldu). 2 ve 3 puanlarının biraz sert olduğunu düşünmemin ilk nedeni bu, çünkü bu puanların büyük teknik sorunlar nedeniyle iyi çalışmayan oyunlara ayrılması gerektiğine inanıyorum. Babylon’s Fall, kulağa ne kadar inanılmaz gelse de, öyle değil. Ayrıca, para kazanma şemaları tarafından altüst olan oyun içi ekonomiyle uğraşmaya veya eşya satın almaya veya taklit etmeye ihtiyacım yoktu. Oyun bana, ana kampanyadaki birçok patronla, hatta tek başına bile rahatça üstesinden gelmek için yeterli donanım sağladı.
Para kazanma, Battle Pass’ler ve GaaS özelliklerinin oyunu en çok etkilediği yer, bence, PlatinumGames aksiyon başlığında en önemli olan yer: savaş mekaniği. Ana kampanyanın sonunda, her bir silahın saldırı modunu Güç ve Teknik Mod olarak değiştirmek mümkün hale gelir, ikincisi esas olarak oyunu PlatinumGames’in diğer, daha iyi oyunlarıyla daha uyumlu hissettirir. Temel saldırılar ve özellikler ve Gideon Tabut mekaniği gibi kampanyanın kendisi sırasında kilidi açılan ek mekanikler, savaşı kampanyanın başlangıcından çok daha eğlenceli hale getirir. Daha sonraki görevler, farklı tuzaklar, hafif platform oluşturma ve daha çeşitli savaş senaryoları ile çok daha iyi bir tasarıma sahiptir. Ayrıca, oyun sonu, ana kampanyadan oyun akışı açısından çok farklı olmasa da, temel kampanyadan çok daha eğlenceli ve Sieges ve benzeri şeyler için oyuncu bulmak çok daha kolay, çok oyunculu aksiyon oyununu daha iyi yürütüyor deneyimin öncülü.
Sorun şu ki, tüm bu özelliklerin ve mekaniklerin, yalnızca oyuncuları elde tutmak ve potansiyel olarak gelecekteki Savaş Biletlerini ve premium para birimini satın almalarını sağlamak için bilerek geri tutulduğu açıktır. En iyi tasarlanmış görevler ve gelişmiş oyun mekanikleri daha önce sunulsaydı, oyun biraz daha iyi alınır mıydı? Kesinlikle öyle düşünüyorum. Oyun her yerde 7’ler veya 8’ler almazdı, buna hiç şüphe yok, ama daha makul 5’ler ve 6’lar.
Square Enix’in son zamanlarda çok şüpheli seçimler yapması ve Marvel’s Avengers ile ne kadar başarısız olduklarıyla birlikte, oyunun ne kadar az sattığı düşünüldüğünde, Babylon’s Fall için gelecekteki destek açısından işler iyi görünmüyor. En çileden çıkaran şey, burada ve orada birkaç seçenek değişikliğinin oyunu biraz daha iyi hale getirerek daha iyi alım ve satışlar ve gelecekte potansiyel olarak daha iyi destek sağlamasıdır. No Man’s Sky gibi bir oyunun korkunç lansmanından bu yana nasıl geliştiğini görmek, ancak hiçbir şey gerçekten imkansız değildir ve Babylon’s Fall benzer değişikliklerden geçme potansiyeline sahiptir. Ancak Square Enix onları yapmaya yeterince özen gösterecek mi? Yapacaklarını sanmıyorum ve beni deli eden de bu: Bayonetta, Metal Gear Rising: Revengeance ve The Wonderful 101’in geliştiricisini, şimdiye kadarki en sevdiğim aksiyon oyunlarından bazıları katliama göndermiş görünüyorlar. İnkar edilemez iniş çıkışlarına rağmen hak etmedikleri bir şey.