Yaşlanmanın yavaş ve istikrarlı bir şekilde ilerlemediğini biliyoruz. Bilim insanları öncesi ve sonrası belirlenebilecek önemli pasajlar belirlediler. Amerikan Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nature Aging dergisinde ilk aşamanın 44 yaşında, ikinci aşamanın ise 60 yaş civarında olduğunu gösteren bir çalışma yayınladı.

Aslında bu iki an sırasında biyomoleküler düzeyde çok büyük değişiklikler meydana gelir ve vücutta bulunan binlerce molekül ve mikroorganizma aniden artar veya azalır. Araştırmacılara göre bu olgunun varlığı, kişinin sağlığına dikkat etmesini ve özellikle de yaşamın bu önemli anlarında yaşam tarzını buna uyarlamasını gerektiriyor.

Xiaotao Shen liderliğindeki çalışmanın yazarları, yaşlanmanın biyolojisini daha iyi anlamak için yaşları 25 ile 75 arasında değişen 108 gönüllünün sağladığı verileri inceledi ve birkaç yıl boyunca takip etti. Bu, 135 binden fazla molekül ve mikroorganizmada yaşa bağlı değişikliklerin izlenmesini mümkün kıldı: Bunlardan binlercesi yaşam boyunca, özellikle belirli anlarda yoğunlaşarak kayda değer değişikliklere uğrar. 44 yaş civarında, en çok etkilenen moleküller alkol, kafein ve yağ metabolizmasıyla bağlantılı olanlardır ve Stanford Üniversitesi tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, protein açısından bakıldığında gençliğin 34 yaş civarında sona erdiğini ortaya koymuştur. yaşında.

Bu bulgu, bu yaştan itibaren yetişkinliğin başlangıcını işaret eden önemli hücresel değişiklikler yaşamaya başladığımızı gösteriyor. Ayrıca Stanford’da yapılan bir çalışmanın, 34 yaşından sonra insan vücudunun daha az protein ürettiğini, bunun sonucunda kas kütlesinde azalma olduğunu ve çeşitli hastalıklara karşı duyarlılığın arttığını gösterdiğini de hatırlıyoruz. Yaşlanma sürecine farklı bakış açıları sunan başka araştırmaların da bulunduğunu belirtmek gerekir. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yaşlılığın başlangıcını yaklaşık 74 yaş olarak tanımlamaktadır. Örneğin Stanford araştırmacıları, yaşa bağlı birçok hastalığın riskinin tam olarak bu dönemde arttığı bilindiği için 60 yıllık adıma pek şaşırmazken, 44 yıllık adımın varlığına şaşırdılar. -eski adım, çünkü hem erkekleri hem de kadınları ilgilendiriyor ve bu nedenle menopozdan kaynaklanmıyor. Makalenin yazarlarına göre bu değişikliklerin bir kısmının biyolojik faktörlerden ziyade bu yaş gruplarına özgü yaşam tarzı veya davranışlarla bağlantılı olması mümkün. Yaşlanmayla ilgili çalışmaların oldukça yeni olduğunu hatırlatmak isterim. Gençlik ve yaşlanma algısı ise kültürel bir faktördür.



genel-18