Sıvı soğutma üreticisi EKWB, Intel’in yakın zamanda sonlandırılan Cryo Soğutma Teknolojisinin dizginlerini eline alıyor ve Intel’den bağımsız olarak EK Delta TEC su bloğunun desteğini sürdürüyor. TechPowerUp’tan rapor. Intel’in 13. Nesil Raptor Lake desteğini bırakmasına rağmen EKWB, Delta TEC’e 14. Nesil Raptor Lake Yenileme desteğini ekledi.
Görünüşe göre Intel, Cryo Soğutma ekosistemine yaptığı yatırımı değerli bulmadı ve şirket, 1 Temmuz 2023’te evde üretilen Cryo Soğutma Teknolojisini durdurdu ve 31 Aralık 2023’te yazılım güncellemelerinin dağıtımını durdurdu. Birkaç yıl önce Nesil Comet Lake CPU’ları olan Intel’in Cryo Soğutma Teknolojisini kullanan AIO’lar hiçbir zaman ilgi görmemişti; bunun nedeni büyük ihtimalle pahalı olmaları ve sınırlı işlevsellik sunmalarıydı.
Intel’in Cryo Soğutma Teknolojisi, elektrik akımının her iki malzemenin içinden geçerken iki malzeme arasında sıcaklık farkı yarattığı bir olgu olan Peltier etkisinden yararlanır. Başka bir deyişle Peltier etkisini kullanan soğutucular, CPU’yu soğutmak için elektriğin fiziksel özelliklerini kullanır. Intel’in Cryo Soğutma Teknolojisini kullanan soğutucular, CPU’yu soğutmak için sıvı soğutma ve elektriğin bir kombinasyonunu kullanır.
Bu Cryo sıvı soğutucular CPU sıcaklıklarını sıfırın altındaki aralığa düşürebilir ve bu da onları hız aşırtma için mükemmel soğutma adayları haline getirir. Ancak tüm egzotik soğutma çözümlerinde olduğu gibi bunların da dezavantajları vardır. Bunlardan en büyüğü güçtür; bu soğutucular kendi başlarına 200 W’tan fazla güç üretebilir, bu da ekstra güçle başa çıkabilmek için büyük güç kaynakları gerektirir (sağlıklı bir güç bütçesinden bahsetmeye bile gerek yok). Diğer bir konu da fiyatlandırma: Lansman sırasında alabileceğiniz en ucuz Cryo soğutuculardan biri 350 $ karşılığında Cooler Master ML360’tı. Bugün, EK’nin TEC soğutucusunun çok yüksek bir fiyatla fiyatlandırılmasıyla daha da pahalı. 579,99$.
İronik bir şekilde, soğutma performansı bu soğutucularla ilgili başka bir sorundur. Sıfırın altındaki sıcaklıkları üretme kapasitesine sahip olmalarına rağmen EKWB, TEC soğutucusunun tüm çekirdeklerin ağır iş yükleri için tasarlanmadığı konusunda uyarıyor ve TEC’in daha hafif iş yükleri düşünülerek tasarlandığı konusunda ısrar ediyor. Bu egzotik bir soğutucu için ciddi bir dezavantajdır. ML360 ile yaptığımız testlerde de durumun böyle olduğunu gördük. Yeterince yüksek yük altında bu soğutucular aslında geleneksel AIO sıvı soğutuculardan daha kötü performans gösteriyor.
Bu dezavantajlar göz önüne alındığında, Intel’in sonunda Cryo Soğutma Teknolojisinden vazgeçmesi o kadar da şaşırtıcı değil. Ancak EKWB’nin artık sürücü koltuğunda olmasıyla soğutma şirketinin Intel’in Cryo Soğutma Teknolojisini ne kadar ileri götüreceğini görmek ilginç olacak. En iyi senaryoda EKWB, Cooler Master gibi eski Intel Cryo Cooling ortaklarıyla birlikte daha gelişmiş ve yetenekli kriyo soğutucular yaratarak Intel’in Cryo Cooling tasarımını geliştirmeye devam edebilir.
Gerçekçi olmak gerekirse EKWB, EK Delta TEC su bloğunu güncel tutmak için bu işin içinde olabilir. EKWB’nin güncellenmiş Raptor Lake Refresh yazılım desteğini Cooler Master ML360 gibi diğer Cryo Soğutuculara aktarıp aktarmayacağını bile bilmiyoruz. EKWB’nin Intel’in başlattığı Cryo Cooling rüyasını sürdüreceği ümit edilebilir ancak bu, bir süreliğine PC alanındaki Peltier soğutucular için son rodeo olabilir.