Radyasyon, biyoloji ve bulaşıcı hastalıklar gibi çeşitli alanlardan uzmanlar, uluslararası bir ekip oluşturarak, Mars’ın düşman ortamında hayatta kalabilen dört bakteri türünün bulunduğunu tespit eden bir çalışma yürüttüler.
Mikrobiyologlar, bazı bakteri türlerinin hem Dünya’da hem de uzayda son derece zorlu koşullarda hayatta kalabildiğini keşfettiler. Bu bakteriler yüksek düzeyde radyasyonun, tuzun, aşırı sıcaklığın ve su eksikliğinin olduğu yerlerde gelişebilir. Üstelik uzay istasyonunun dışında bir tür bakteri bulundu, diğerleri ise göktaşı materyalinde bulundu.
Bu bulgular, Mars gibi yerlere seyahat eden astronotların güvenliği konusunda endişeleri artırıyor; eğer Dünya’dan gelen bakteriler onlara veya ekipmanlarına bulaşırsa, hastalığa ve hatta ölüme neden olabilir. Yeni çalışmalarında bilim insanları, Dünya’daki bakterilerin Mars koşullarında hayatta kalıp kalamayacağını merak ettiler.
Bu olasılığı test etmek için araştırmacılar, laboratuvarlarında regolit yerine kullanılan, düşük sıcaklıklara sahip, oksijensiz ve radyasyona maruz kalan bir Mars ortamı yarattılar. Daha sonra sırasıyla dört tür bakteri eklediler: Serratia marcescens, Pseudomonas aeruginosa, Klebsiella pneumoniae ve Burkholderia cepacia. Bütün bu bakteriler insanları enfekte etme yeteneğine sahiptir.
İlk adımda ekip, her bakteri türünün modellenen faktörlerin her birine nasıl tepki verdiğini test etti. Daha sonra dört bakteri türünün tamamını simüle edilmiş tüm koşullara aynı anda maruz bıraktılar. Toprakta sodyum perklorat bulunması gibi bazı faktörlerin Burkholderia cepacia adlı bakteri türünün büyümesini önemli ölçüde sınırladığını buldular. Ek olarak, çevresel nem seviyelerinin azalması, her türlü bakterinin hayatta kalmasının azalmasıyla sonuçlandı.
Ancak araştırmacılar ayrıca dört bakteri türünün de Mars’a özgü tüm faktörlere maruz kaldıklarında bir dereceye kadar hayatta kalabildiğini buldu. Bunlardan üçü 21 gün hayatta kaldı ve hatta Pseudomonas aeruginosa çoğaldı.
Araştırma ekibi, kazara Mars’a getirilen bakterilerin, özellikle de zorlu ortamda daha iyi hayatta kalabilmek için mutasyona uğramaları halinde, astronotlar için sağlık riski oluşturabileceği sonucuna vardı.