Ülkemizin ve milletimizin gelişmesi, ilerlemesi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasında, kadınlarımızın dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de emekleriyle, fikirleriyle hayatın içinde aktif bir şekilde yer almaları en büyük arzumuz.
Kendilerine eşit fırsat verildiği takdirde kadınlarımız potansiyellerini ortaya koyarak, Tıptan Temel Bilimlere, Kutup Araştırmalarından Uzay Araştırmalarına, Mühendislikten Sosyal ve Beşeri Bilimlere aklınıza gelebilecek her alanda, her kritik görevde katma değer yaratan işlere imza atıyorlar.
Kurtuluş Savaşımızda cephede erkeklerle yan yana duran ve savaş sonrasında da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve her alanda kalkındırılması aşamasında yine katkılarını esirgemeyen kadınlarımızla birlikte güçlü bir millet olmayı hedefledik. Bu sene 100. yıldönümünü kutlayacağımız Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de altını çizdiği gibi, “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.”
Biz de kuruluşumuzun 60. yıldönümünde, TÜBİTAK olarak, yürütmekte olduğumuz faaliyetlerden faydalanan tüm kurum/kuruluşlar ve araştırmacılara yönelik bilimsel mükemmeliyet ve/veya araştırma kalitesinin teminini gözetmek kaydıyla fırsat eşitliği oluşturulmasına özen gösteriyoruz.
Küresel olarak karşı karşıya kaldığımız karmaşık, dinamik ve değişken sorunların çözümüne getirdiğimiz birlikte çalışma, birlikte geliştirme ve birlikte başarma odaklı yenilikçi yaklaşıma kadın bilim insanlarımızın katkıları büyük önem taşımaktadır.
6 Şubat 2023 tarihinde, Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizi etkileyen, asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerden sonra, TÜBİTAK olarak “1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı”nı açarak başvuran projeleri 24 saat içinde değerlendirip onayladık. 570’den fazla araştırmacı 124 farklı proje kapsamında sahaya indi. Destek alan araştırmacıların arasında yer alan 100’ün üzerinde kadın araştırmacımız, anında aksiyon alarak, sahaya ulaştılar ve araştırmalarını gerçekleştirdiler.
Gerek bilimsel faaliyetlerde olsun, gerek arama kurtarma faaliyetlerinde ve gerekse lojistik destek sağlamada olsun, kadınlarımız deprem yaralarını sarmak için bir an bile tereddüt etmeden hem sahada hem de bulundukları yerlerde var güçleriyle çalıştılar ve halen çalışmaktalar.
Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen bir pandemi yaşadık. Orman yangınları, seller, depremler insanlık olarak karşı karşıya kaldığımız felaketlerden bazıları. Bunlara ek olarak iklim krizi kaynaklı iklim göçleri, gıda güvenliği gibi sorunlar da kapıda bekliyor. Tüm bu sorunlar, kadınlarımızın aktif ve öncü katılımları olmadan çözülemez. “Birlikte geliştirme ve birlikte başarma” anlayışıyla, kadınlarımızın da katkılarıyla tüm bu güçlüklerin üstesinden geleceğimize, bilim de dahil olmak üzere kadın elinin değdiği her şeyin güzelleşeceğine yürekten inanıyorum.
Emekleri, yenilikçi fikirleri, çalışma azimleri ve fedakârlıklarıyla dünyamızı daha yaşanabilir hale getiren kadınlarımızın, Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
Prof. Dr. Hasan Mandal
TÜBİTAK Başkanı