Ve bu sadece bir sağlık sorunu değil. Kuraklık ekonomiyi de ciddi şekilde etkiliyor: 20 yıldan daha kısa bir sürede dünya çapında 120 milyar doların üzerinde kayıplara neden oldu.
İleriye bakıldığında, tehdit edilen kişilerin sayısı artacak. Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi raporu, yüzyılın ortalarında sorunun dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyeceğini ve 2030 yılına kadar dünya çapında 700 milyon insanın kuraklık nedeniyle iklim mültecisi olabileceğini tahmin ediyor.
Tek çözüm: Sahip olduğumuz su kaynaklarını israf etmeden akıllıca kullanmak. Şebekeye eklenen mavi altının %42’sini kaybeden İtalyan su kemerleri başta olmak üzere, şimdilik kimse tarafından yeterince ciddiye alınmadığının bir göstergesi. Ancak ailelerden bile değil: Kişi başına günde 220 litre ile (ve şehirlerde 230 litrenin üzerinde zirve yapıyor), İtalyanlar, ortalamanın 125 litre civarında döndüğü Avrupalılar arasında en müsrif olanlardır (Eureau verileri).
Savurgan insanlar sıralamasında tarım çok geride değil. Eurostat’a göre, İtalya’da sulanabilir alan ile sulanabilir alan arasındaki oran, daha büyük bir tarım alanına sahip olan ve daha fazla kuraklık çeken İspanya’dan bile daha yüksek.
Ayrıca, İtalya’da sulamanın yoğunluğu artıyor: kuraklık arttıkça bir kısır döngüye dönüşme riski taşıyan bir trend. Böylesine karmaşık bir bağlamda, hedeflenen müdahaleler bile fark yaratabilir, örneğin “Su elimizde” projesi gibi zorluklara meydan okuyor. Future Food Institute’un desteğiyle Finish’in girişimiyle bölgede somut eylemlerle kuraklık.