Jüpiter’in yeni çekilen görüntüleri, gezegenin Güney Ekvator Kuşağı’nda (SEB) şiddetli iki devasa fırtınayı ortaya çıkarıyor. Raporlara göre, bu fırtınaların yeşil şimşekler salması ve potansiyel olarak kuşağın belirgin kırmızımsı kahverengi rengini sulandırması bekleniyor. Gözlemciler bu olgunun Jüpiter’in yüzeyinin görsel görünümünü büyük ölçüde değiştirebileceğini öne sürüyor.
Astrofotograf Michael Karrer’in 30 Kasım’da Avusturya’daki evinin yakınında 8 inçlik Celestron teleskopu kullanarak çektiği fotoğraflar, raporlara göre SEB içindeki iki önemli beyaz lekeyi gösteriyor. Devasa fırtınalar olarak tanımlanan beyaz fırtınalar, Spaceweather.com tarafından hazırlanan bir raporda İngiliz Astronomi Derneği’nden gökbilimci John Rogers tarafından tartışıldı. Benzer fırtınaların en son 2016 ile 2017 yılları arasında gaz devinde gözlemlendiğini belirtti.
Fırtınaların Boyutları ve Yıldırımları
Raporlar fırtınaların Jüpiter’in dönen atmosferinin yaklaşık 100 kilometre altına kadar uzandığını gösteriyor. Kesin boyutları hesaplanmamış olsa da genişliklerinin Dünya’nın çapını aştığı düşünülüyor. Fırtınalar ayrıca, su buharına atfedilen karasal yıldırımın mavi tonunun aksine, atmosferik amonyağın neden olduğu yeşil yıldırımı da açığa çıkarır. Bu daha önce NASA’da ayrıntılı olarak açıklanmıştı araştırma.
Jüpiter’in Rengi Üzerindeki Potansiyel Etkiler
Fırtınalar dindikçe soluk tonları SEB’in paslı tonlarına karışabilir. Bu harmanlama etkisinin kuşağın canlılığını azalttığı bildirildi ve tarihsel gözlemler, Astronomy Magazine’e göre SEB’in 1973 ile 1991 yılları arasında ve kısaca 2010 yılındakiler de dahil olmak üzere benzer olaylar sırasında görünüşte “ortadan kaybolduğunu” doğruluyor. Mevcut fırtınalar halihazırda soluk çizgiler oluşturmaya başlamış olsa da, SEB’in kendine özgü rengini tamamen silip silmeyecekleri belirsizliğini koruyor.
Jüpiter için Optimum Görüntüleme Koşulları
Jüpiter’in muhalefet olarak bilinen Dünya’ya yakınlığı, onu astronomi meraklıları için ideal bir hedef haline getirdi. Raporlar, Boğa takımyıldızında bulunan gezegenin birkaç hafta boyunca görünür kalacağını öne sürüyor. Teleskop veya dürbün kullanan yıldız gözlemcilerinin, koşullar uygun olduğunda bu fenomeni gözlemlemeleri teşvik edilmektedir.