Araştırmacılar tarafından yeni bir antik insan türü olan Homo juluensis tespit edildi ve bu, Orta Pleistosen döneminde insanın evriminin anlaşılmasında önemli bir adıma işaret ediyor. Mayıs 2024’te PaleoAntropoloji dergisinde yayınlanan bulgulara göre keşif, Çin’de ortaya çıkarılan ve örneklerinin 220.000 ila 100.000 yıl öncesine ait olduğu fosil kanıtlarına dayanıyor. “Koca kafalı insanlar” olarak bilinen tür, modern insanlar, Neandertaller ve Denisovalılarda görülen özelliklerin harmanlandığı büyük kafataslarıyla karakterize ediliyor.
Fosil Kanıtları ve Özellikleri
Raporlara göre, bu yeni sınıflandırmanın temelini oluşturan fosiller, kuzey ve orta Çin’deki Xujiayao ve Xuchang bölgelerinden elde edildi. 1970’lerde Xujiayao’da yapılan kazılarda 10.000’den fazla taş alet ve en az 10 kişiyi temsil eden 21 fosil parçası ortaya çıkarıldı. Bu fosiller, Neandertal benzeri özelliklere sahip büyük, geniş bir kafatası sergiliyor, ancak aynı zamanda modern insanlarla ve Denisovalılarla da ortak özellikler taşıyor. Xuchang’da keşfedilen dört antik kafatası daha benzer özellikler sergiliyor.
araştırma Hawai’i Üniversitesi’nden antropolog Christopher Bae ve Çin Bilimler Akademisi’nden paleoantropolog Xiujie Wu liderliğindeki ekip, bu fosillerin ayrı bir hominin popülasyonunu temsil ettiği sonucuna vardı. Bulgular, Doğu Asya’da insan evrimini şekillendiren Orta Pleistosen homininleri arasındaki melezleşmenin muhtemel bir sürekliliğine işaret ediyor.
Adlandırma ve Uzman Bakış Açıları
Araştırmacılar, Kasım 2024’te Nature Communications’a yaptıkları açıklamada, Doğu Asya’nın karmaşık fosil kayıtlarını açıklığa kavuşturmak için Homo juluensis’in kullanılmasını savundular. Londra’daki Doğa Tarihi Müzesi’nden Chris Stringer gibi bazı uzmanlar fosillerin Homo longi’ye daha yakın olabileceğini öne sürerken, Homo juluensis tanımı ilgi gördü.
Bae’ye göre bir açıklamada bu isim, bilimsel iletişimi geliştirmek için tanıtıldı. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden paleoantropolog John Hawks, bir blog yazısında, bu tür terminolojinin, bu popülasyonun insanın evrimsel anlatısındaki yerine daha net bir gönderme yapılmasını sağladığını belirtti. Keşif, antik hominin grupları arasındaki karmaşık ilişkilerin ve bunların evrimsel öneminin altını çiziyor.