24 Starlink uydusunu taşıyan bir Falcon 9 roketi, SpaceX tarafından Florida’daki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonundan 30 Kasım 2024’te saat 12:00 EST’de (10:30 IST) fırlatıldı. Bir rapora göre bu, şirketin küresel internet kapsama alanı sağlamak üzere tasarlanan büyüyen Starlink takımyıldızına yapılan son ekleme oldu.
Uydu Dağıtımı ve Alçak Dünya Yörüngesinin Genişletilmesi
SpaceX’in resmi güncellemelerinin de doğruladığı gibi, roketin ilk aşaması, Dünya’ya dönüşünü kalkıştan yaklaşık sekiz dakika sonra tamamladı ve Atlantik Okyanusu’nda bulunan Just Read the Talimatları adlı insansız hava aracına güvenli bir şekilde indi. B1083 olarak tanımlanan güçlendirici daha önce Crew-8 ve Polaris Dawn dahil olmak üzere beş görevi tamamlamıştı. En son görevi, bu özel güçlendirici için Starlink fırlatmalarının sayısını üçe çıkardı.
Kaynaklara göre Falcon 9’un üst aşaması, fırlatıldıktan yaklaşık 65 dakika sonra 24 uyduyu belirlenen yörüngelere yerleştirerek görevine devam etti. Raporlar, bu dağıtımın şu anda faaliyette olan en büyük uydu ağı haline gelen Starlink mega takımyıldızına katkıda bulunduğunu gösterdi. Sistemin, halihazırda alçak Dünya yörüngesinde aktif olan binlerce uyduyla küresel internet bağlantısını geliştirmesi amaçlanıyor.
Bu görevin SpaceX’in arka arkaya fırlatmalarının bir parçası olduğu bildiriliyor ve ikinci bir Falcon 9 roketinin yalnızca birkaç saat sonra Kaliforniya’daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden havalanması planlanıyor. Çeşitli raporlara göre, takip eden fırlatma, ABD Ulusal Keşif Ofisi’nin yanı sıra ek Starlink uyduları için de bir yük taşıyacak.
Hava Durumu ve Teknik Hassasiyet
45. Hava Filosu tarafından yapılan bir açıklamada belirtildiği gibi, gece yarısı lansmanı için hava koşulları olumluydu. Kaynaklara göre, öncelikli endişeler arasında bulut örtüsü ve rüzgarlar yer alıyordu ve bunlar fırlatma penceresine kadar yakından izlendi. Bu faktörlere rağmen görev planlandığı gibi ilerledi ve tüm önemli kilometre taşları başarıyla tamamlandı.
Bu operasyon, Starlink misyonlarının 2024 fırlatma programının önemli bir bölümünü oluşturmasıyla birlikte SpaceX’in uydu konuşlandırmasındaki devam eden hızını vurgulamaktadır.