Antitröst düzenlemeleri, yasaları ihlal eden şirketlere agresif bir şekilde yaklaşıyor ve politikaların değiştirilmesi emrini vererek ve hatta ağır para cezaları uygulayarak bu tür iş uygulamalarını oyluyor. Google ve Apple gibi diğer büyük isimlerin peşine düştükten sonra, yetkililerin artık Microsoft’u rekabete aykırı uygulamalara ve özellikle bulut bilişim ve yazılım işlerine yönelik tüketici tercihlerini sınırlayan herhangi bir hakimiyete yönelik potansiyel katılımı konusunda araştırdığı görülüyor.
FTC, olası rekabet karşıtı uygulamalara karşı Microsoft hakkında bir rekabet soruşturması başlattı
Google’ı takip eden antitröst düzenlemeleri son zamanlarda tüm haberlerde yer alıyor ve yetkililerin artan baskısıyla karşı karşıya olan tek şirket bu değil. Bir göre Bloomberg raporuABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Microsoft’a yönelik, bulut bilişim, lisanslama, siber güvenlik ve yapay zeka tekliflerini içeren çeşitli iş operasyonlarını incelediği söylenen ayrıntılı bir antitröst soruşturmasını yürütüyor.
Bu girişim, düzenleyicilerin rekabete aykırı uygulamalarla mücadelede süregelen agresif yaklaşımına işaret ediyor; çünkü bu, hakimiyeti ve rekabeti bastırma girişimleri nedeniyle radar altına giren beşinci büyük teknoloji şirketi. FTC, çeşitli iş uygulamaları hakkında kapsamlı bilgi talep ediyor ve bir yılı aşkın süredir şirket ortakları ve rakipleriyle gayri resmi olarak görüşmelerde bulunuyor.
Araştırmanın odak noktalarından biri, Microsoft 365 gibi Azure bulut hizmetlerine sahip yazılım paketleri olmaya devam ediyor. Bu paketler, bunların rekabete aykırı olabileceği ve diğer bulut sağlayıcılarının kendilerini dezavantajlı hissetmesine neden olabileceği yönündeki endişeleri artırdı. Microsoft, ABD hükümetinin birincil yazılım tedarikçisi olduğundan, siber güvenlik teklifleriyle ilgili önemli endişelerle birlikte çok fazla dikkat ve inceleme topladı.
Hükümetin Siber Güvenlik İnceleme Kurulu yılın başında Microsoft’un güvenlik yaklaşımının üzerinde çalışılması gerektiği ve teknoloji endüstrisindeki hayati rolü göz önüne alındığında yeterli olmadığı sonucuna varmıştı. Bu incelemenin ardından CEO Satya Nadella, güvenliğe her zaman öncelik vermenin önemini vurgulayan bir not aracılığıyla çalışanlarına seslendi. Microsoft uzun bir süredir antitröst düzenleyicilerinden kaçmayı başardı ve ancak 1990’larda Adalet Bakanlığı tarafından açılan bir davayla karşı karşıya kaldı.
Ancak yeni gelen Trump yönetimiyle birlikte soruşturmacıların yaklaşımı farklı bir rota izleyebilir. Soruşturmaların siyasi durumdan hiç etkilenmemesi ve aktif olarak devam etmesi de söz konusu olabilir. Microsoft, diğer büyük devlerle birlikte, yasalara göre rekabetçi uygulamaları sürdürürken inovasyonu dengeleme konusunda artan baskıyla karşı karşıya.