Buna göre BloombergQualcomm’un, anlaşmanın karmaşıklığını ve zorluklarını gerekçe göstererek Intel’i satın alma konusundaki ilgisinden geri adım attığı bildirildi. Bu satın alma, önemi ve ölçeği açısından tarihi bir olay olsa da, Qualcomm şimdi daha önce bildirildiği gibi potansiyel olarak Intel’in bazı kısımlarını hedef alarak genişlemenin başka yollarını araştırıyor.
Intel’in şu anda 102,38 milyar dolar olan piyasa değeri, Qualcomm’un düşündüğü anlaşmanın büyüklüğünü gösteriyor. Yüzde 20’lik bir primin eklenmesi, bu devralımı şimdiye kadarki en büyük satın alma anlaşmalarından biri haline getirecekti. Tamamlandığı takdirde bu satın alma, Broadcom’un 2023’teki VMware satın alımını geride bırakarak en büyük teknoloji şirketi satın alımı olacaktı. Anlaşma, çeşitli pazarlarda geniş yeteneklere sahip dünyanın en büyük yüksek teknoloji şirketlerinden birini yaratacaktı.
Sektördeki mega trendler açısından bakıldığında, Intel ile Qualcomm arasındaki bir eşleşme çok anlamlı olurdu. Qualcomm’un akıllı telefonlar için 5G uygulama işlemcileri ve PC’ler için işlemcileri var ancak şimdilik Qualcomm PC cephesinde büyük bir oyuncu değil. Buna karşılık Intel, PC’ler için en büyük CPU tedarikçisidir. Aynı zamanda Intel, tüketici 5G cihazlarında yok (yıllar önce Apple’a sattığı bir şeydi ve bu bölümün rekabetçi bir modem geliştirmesi gerekiyor, ki bu da 5G modemlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında zor). Ancak 5G baz istasyonlarında ve veri merkezlerinde Intel’in işlemcileri kullanılıyor.
Intel’in yapay zeka ve HPC stratejisi var ancak bunun işe yaradığını henüz kanıtlayamadı. Buna karşılık, veri merkezleri için yüksek performanslı yapay zeka ve HPC söz konusu olduğunda Qualcomm’un sunabileceği hiçbir şey yok.
Intel, birinci sınıf markası ve geniş üretim kapasitesiyle veri merkezi alanında pazar payını AMD’ye kaptırırken, istemci bilgisayar alanında AMD’yi geride bırakıyor ve hâlâ veri merkezi CPU’larının çoğunluğunu üretiyor. Bu avantaj Intel’in üretim kapasitesi olduğu sürece devam edecek.
Ancak önerilen satın alma, Intel’in 50 milyar dolarlık borcu, düşen CPU pazar payı ve Qualcomm’un uzmanlıktan yoksun olduğu zor durumdaki yarı iletken üretim birimi gibi önemli engellerle karşı karşıya kaldı. Bu büyüklükte bir anlaşma, özellikle her iki şirket için de önemli bir pazar olan Çin’de, muhtemelen kapsamlı bir düzenleyici incelemeyi tetikleyecektir.
Intel, ürünler ve süreç teknolojileri açısından yarı iletken pazarındaki rekabet gücünü yeniden kazanmak için CEO Pat Gelsinger yönetiminde önemli bir yeniden yapılanma sürecinden geçiyor. Yine de şimdilik hem Intel hem de Qualcomm oldukça başarılı bağımsız şirketler. Birleşme zorlu bir firma yaratacak olsa da (muhtemelen benzeri görülmemiş bir antitröst incelemesiyle karşı karşıya kalacak), Qualcomm’un bu kadar büyük bir satın alma yapması pek mantıklı gelmiyor. Bu faktörler toplu olarak, tam bir devralımı Qualcomm için daha az çekici hale getirdi. Bu arada şirketin bir kısmının Qualcomm’a satılması Intel açısından mantıklı olmayabilir.
Qualcomm, kişisel bilgisayarlar, ağ iletişimi ve otomotiv çipleri gibi pazarlara genişleyerek 2029 yılına kadar yıllık 22 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyor. Qualcomm’un CEO’su Cristiano Amon, şirketinin bu hedefe ulaşmak için büyük bir satın alma işlemine ihtiyacı olmadığını belirtse de şirket, Eylül ayında potansiyel bir satın alma konusunda Intel ile ön görüşmelere başladı. Ancak anlaşma gerçekleşecek gibi görünmüyor.