Gaia gözlem kataloğu, bu tür nesnelerin oluşumuna ilişkin geleneksel fikirlere meydan okuyan iki olağandışı kara delik sistemini ortaya çıkardı. BH1 ve BH2 olarak adlandırılan bu sistemler, her biri Güneş’in yaklaşık on katı kütleye sahip kara delikler ve geniş yörüngelerde Güneş’e benzeyen yoldaş yıldızlar içerir. Daha önce Güneş gibi yıldızların, dev yıldızların ömrünün sonuna eşlik eden süreçler nedeniyle yoldaşlarının kara deliğe dönüşmesinden sağ çıkamayacağı düşünülüyordu.
Ancak yakın zamanda bir grup araştırmacı bu tür olağandışı sistemlerin yaratılmasına yönelik bir mekanizma önerdi. Çalışmalarının sonuçları arXiv ön baskı sunucusunda yayınlandı. Bilim insanları, kütlesi en az 80 güneş kütlesi olan son derece büyük yıldızların evrimini izlediler. Bu yıldızların yaşamlarının sonunda büyük miktarda malzemeyi emen güçlü rüzgarlar yaydığını ve yıldızın aşırı genişlemesini ve daha küçük bir yoldaşı tüketmesini engellediğini buldular. Sonunda yıldız süpernovaya dönüşür ve arkasında bir kara delik bırakır.
Araştırmacılar ayrıca bu senaryonun yaygınlığını da araştırdılar ve bunun oldukça yaygın olabileceğini buldular. Önemli olan, büyük yıldızdan gelen kuvvetli rüzgarların, onun son aşamadaki öfkesini sınırlayacak kadar güçlü, ancak küçük yıldızı etkilemeyecek kadar da zayıf olması gerektiğidir. Araştırmacılardan biri, “Yeterince geniş bir yörüngeye sahip Güneş benzeri bir yıldızın bu geçiş aşamasında hayatta kalabileceği birçok durum bulduk” dedi.
Bu sonuçlara dayanarak bilim insanları, Gaia veri setinde henüz keşfedilmemiş yüzlerce benzer sistem olabileceğine inanıyor. Araştırmacı, “Evrenin bizi her zaman şaşırttığı ve her zaman hayal ettiğimizden çok daha akıllı olduğu ortaya çıktı” diye ekledi. Bu keşif, kara deliklerin oluşumunun, evriminin ve bunların Evrendeki diğer nesnelerle etkileşimlerinin daha iyi anlaşılmasına yol açabilir.