«Made in Italy şirketlerinde yapay zeka devrimi basit değil. Milano Politeknik Okulu’ndan Marco Taisch şöyle açıklıyor: İşimizin özellikleri hakkında düşünelim. 70’li ve 90’lı yıllar arasında doğmuş, kişisel olarak kendi seçimlerini yapan girişimcilerin önderlik ettiği küçük boyutlu, yüksek dozda sezgiye sahip ve diyelim ki çok yüksek bir duygusal kapasiteye sahip. Peki, elde ettikleri başarılardan sonra, kısa sürede stratejilerini veri yönetimini yorumlayan çevre yapılara emanet edebileceklerini nasıl düşünürsünüz?”.

Aslında, Sole24Ore tarafından Milano’da düzenlenen bir toplantı olan Yapay Zeka Geçişi’nin ilk gününde, Yapay Zekanın şirkete girmesi, bazı açılardan gerçek bir Kopernik devrimidir.

İtalyan şirketlerinin yaklaşımını yabancı şirketlerden ayıran bir şey varsa o da tam olarak yapay zekadır. Kpmg’nin araştırmasına göre, aslında yerel CEO’larımız, bunun kullanımının her şeyden önce verimliliği ve üretkenliği, dolayısıyla da maliyetleri artırabileceğini düşünüyor; Carmelo Mariano (Kpmg) ise şöyle açıklıyor: “Yabancı şirketler için vurgu, her şeyden önce, ürün, süreç ve müşteri hizmetleri”.

Rai gazetecisi Barbara Carfagna’nın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, güçlü bir altyapı eksikliği olmasına rağmen Made in Italy için sorunun her şeyden önce iç verimlilik olduğu ortaya çıktı. Minsait Italia’dan Alberto Bazzi şöyle açıklıyor: “Bu nedenle öncelikli ihtiyaç organizasyonel modellerin değiştirilmesidir, çünkü sonuçların hesaplanması ve okunmasındaki merkezilik kaçınılmaz olarak farklı karar verme süreçlerinin yaratılmasına yol açar; şirketin geleneksel çekirdeğinin periferi olarak tanımlanır”.

Ancak Lenovo’dan Massimo Chiriatti’ye göre şirketlerin iş odaklı kalması hayati önem taşıyor: “Yapay Zekadan sanki bir görevmiş gibi başlamak son derece yanlış; teknolojik öncelik sistemi bloke etme riski taşırken, bunun yerine bir yardım ve destek olarak kalması gerekiyor.” şirketin motoruna kolaylaştırıcı”.



genel-18