Bunu söylemek zor; sonuçta çoğu insan politikacılar ve onların kampanya sürecinde verdikleri (ve daha sonra tutmadıkları) sözler konusunda alaycı olmaya başladı. Bir sonraki Trump yönetiminin Beyaz Saray’a giderken verdiği sözleri mi tutacağını yoksa sadece tutmak istediklerini seçip gerisini görmezden mi geleceğini henüz bilmiyoruz.
Eğer yeni hükümet, Cumhuriyetçilerin AB “derin devleti” tarafından aşırıya kaçma olarak görebileceği şeye karşı Amerikan teknoloji işini desteklemeyi seçerse, bir dahaki sefere Avrupa Cupertino’dan birkaç milyar almaya karar verdiğinde işler o kadar da kolay gitmeyebilir.
Eldivenler çıkarıldığında ne olur?
Avrupa’nın, bu alanda kendi oyuncularının büyümesini desteklemek için stratejik bir girişimde bulunarak teknoloji sektöründeki yabancı devleri köreltmeyi çaresizce istemesi anlaşılır olsa da, planın başarısız olması da mümkün. Sonuçta, İspanya’nın Valensiya kentinde yaşanan olayların da gösterdiği gibi, Avrupa’nın başka sorunları da var.