Gökbilimciler, Dünya’dan yaklaşık 200.000 ışıkyılı uzaklıkta, Küçük Macellan Bulutu’nda bulunan NGC 602 yıldız kümesinde kahverengi cüceler tespit ettiler. Bu keşif, Samanyolu galaksisinin dışında ilk kez kahverengi cücelerin tespit edildiğine işaret ediyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, bu uzak yıldız kümesindeki genç kahverengi cüce adaylarını aramak için James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWST) kullandı. NGC 602’nin ortamı, yıldız oluşumuna olanak sağlayan düşük düzeydeki ağır elementler ve önemli miktardaki yoğun tozla evrenin erken dönemlerindeki koşullara benzemektedir.
Kahverengi cüceler, Jüpiter’in kütlesinin 13 ila 75 katı arasında kütleye sahip nesneler olarak sınıflandırılır. Yıldızlardan farklı olarak nükleer füzyonu ateşleyecek yeterli kütleye sahip değiller ve sıklıkla “başarısız yıldızlar” olarak anılıyorlar. Bu keşiften önce, bilinen tüm kahverengi cüceler Samanyolu’nda bulunuyordu ve sayıları yaklaşık 3.000’di.
Hubble ve Webb Teleskoplarının Rolü
bulgular Hubble Uzay Teleskobu ile JWST arasındaki etkili işbirliğini göstermektedir. Araştırmanın başyazarı ve Avrupa Uzay Ajansı araştırmacılarından Peter Zeidler, “Webb’in inanılmaz hassasiyeti ve çözünürlüğü sayesinde bu kadar uzak mesafelerdeki bu nesneleri tespit edebiliyoruz” dedi.
İsviçre’deki Uluslararası Uzay Bilimleri Enstitüsü’nün genel müdürü Antonella Nota, Hubble’ın NGC 602’de çok genç düşük kütleli yıldızların varlığını göstermesine rağmen JWST’nin küme içindeki yıldız altı nesnelerin oluşumuna ilişkin daha derin bilgiler sağladığını açıkladı.
Gelecekteki Araştırmalar İçin Çıkarımlar
Bu keşif, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerinin anlaşılmasına yönelik çıkarımlara sahiptir. Araştırmacılar artık bu kahverengi cücelerin özelliklerine ilişkin bilgi edinmek için atmosferlerini ve bileşimlerini incelemeye odaklanmış durumda.
Gökbilimciler NGC 602’yi keşfetmeye devam ettikçe, çeşitli kozmik ortamlarda yıldızların ve gezegenlerin oluşumuna ilişkin anlayışlarını geliştirmeyi amaçlıyorlar. Bu araştırmanın, yıldız altı nesneler ve bunların evrendeki rolleri ile ilgili mevcut bilgi birikimine önemli ölçüde katkıda bulunması bekleniyor.