ABD, yapay zekanın oluşturduğu ulusal güvenlik risklerini ele alacak bir program açıkladı. Hareket, Başkan Joe Biden’ın teknolojiyi düzenlemek için bir idari emir yayınlamasından bir yıl sonra geldi. Ulusal Güvenlik Memorandumu (NSM), yapay zekanın askeri kullanımına karşı teknoloji kullanımı ile halkın güvenini koruyan etkili korumaların oluşturulması arasında denge kurmayı amaçlıyor.
Biden yönetiminden bir yetkiliye göre yapay zeka, siber güvenlik ve karşı istihbarat da dahil olmak üzere önemli ulusal güvenlik uygulamalarına sahip. Ancak Çin gibi ülkeler de yapay zeka ile askeri ve istihbarat yeteneklerini modernleştirme ve devrim yaratma potansiyelinin farkına varıyor.
ABD’li yetkililer, hızla gelişen yapay zeka teknolojisinin, dünya güçleri arasındaki askeri ve istihbarat rekabetinin artmasına yol açabileceğine inanıyor. Bu nedenle ABD güvenlik teşkilatlarına, önemli bir tedarik çabası gerektiren “en güçlü yapay zeka sistemlerine” erişim sağlamakla görev verildi.
Ulusal Güvenlik Muhtırası, hükümetin yapay zeka teknolojilerinin akıllı ve sorumlu bir şekilde “benimsenmesini hızlandırmasını” sağlamayı amaçlıyor. Buna ek olarak hükümet, “kurumların yapay zekayı nasıl kullanabileceği ve kullanamayacağı” konusunda rehberlik içeren bir çerçeve belgesi yayınlamayı planlıyor.
Temmuz ayında bir düzineden fazla sivil toplum grubu Biden yönetimi yetkililerine DHS’ye sağlam güvenlik önlemlerinin dahil edilmesi çağrısında bulunan açık bir mektup gönderdi. Yapay zekanın ulusal güvenlik bağlamında kullanılmasının ırksal, etnik veya dini önyargıların sürdürülmesi ve mahremiyet, sivil haklar ve sivil özgürlüklerin sürekli ihlal edilmesi riskini taşıdığını vurguladılar.
Notun büyük kısmı gizli değil ve kamuya açıklanacak, ancak aynı zamanda öncelikle tehditlere yönelik gizli bir ek de içeriyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Washington’daki Ulusal Savunma Üniversitesi’nde yapacağı konuşmada Ulusal Güvenlik İdaresi’nin faaliyetlerine değinmeyi planlıyor.