Trablus/Üç Şehrin HikayesiLübnanlı yönetmen Raed Rafei’nin belgeseli, dünya prömiyerini 14-24 Kasım tarihleri ​​arasında gerçekleştirilecek Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nin (IDFA) Frontlight bölümünde kutlayacak. Hollywood Muhabiri Yapımcılığını Rafei’nin şirketi Anwar Film ve Eliane Raheb aracılığıyla yaptığı filmin ilk resmi fragmanını yayınlıyor.

Belgeselin özeti şöyle açıklıyor: “Eşcinsel yönetmen Raed Rafei, bir zamanlar kendisini reddeden memleketiyle yüzleşmek için Lübnan’ın Trablus kentine geri dönüyor.” “Şehrin sakinleriyle kültürel ve sosyal inançları ve yeni fikirleri benimsemeleri hakkında röportajlar yapıyor. Bu düşünceli şehir senfonisi, kendi kendine örülmüş bir ağa hapsolmuş, derin bir ekonomik kriz, sarsılan bir devrim ve yaklaşmakta olan bir kıyamet günü nedeniyle felç olmuş bir şehrin resmini çiziyor.

Yönetmenin filmi Miguel’in Savaşı 2021’de Berlinale Film Festivali’nde Teddy Ödülü’nü kazandı. “Film, Lübnan’ın mevcut yıkıcı savaş beklentisiyle son birkaç yılda yaşadığı önemli ve dramatik anların tuhaf bir mercekten şiirsel bir yansımasıdır” dedi. .

“Trablus benim memleketimdir. Büyüdüğüm ve köklerimin olduğu yer burası,” diye devam etti Rafei. “Queer bir çocuk olarak şehrin heteronormatif hakim kültürüne karşı kendimi hep yabancılaşmış hissettim. Ancak başka bir yerde yaşamaya başladığımdan beri, ziyarete her döndüğümde oraya karşı açıklanamaz bir manyetik çekim hissediyorum.”

Fragman (aşağıda), farklı insanların konuştuğunu ve bir kişinin “Kız ya da erkek olmam neden önemli?” diye sorduğunu gösteriyor. bir başkası da Kur’an’ın Sodom halkına verilecek ceza hakkında söylediklerini paylaşıyor. Teaser’da ayrıca “kıyamet günü”, “yüksek topuklu ayakkabılar”, “kara koyun”, “çeşitlilik”, “devrim” ve “çöküş aşaması” gibi ifadeler de yer alıyor.

Rafei, “Sinema aracılığıyla şehirde kendimi yeniden yönlendirmenin yollarını buldum” diye açıkladı. “Film önemli ölçüde homofobik söylemin kökenlerini yapısöküme uğratıyor ama aynı zamanda kişinin memleketine ait olmanın derinliğini ve karmaşıklığını da araştırıyor. Hem Trablus’un yerlisi hem de dışarıdan biri olarak konumsallığım, hem gerçek bir alan hem de hayali, hayal ürünü bir varlık olarak şehrin birçok yönünü keşfetmeme olanak sağladı.”



sinema-2