Google, karbonsuz elektrik satın almak için nükleer enerji girişimi Kairos Power ile 2030 yılında ilk teslimat hedefi ve 2035 yılına kadar tam dağıtım hedefiyle bir anlaşma imzaladı. Google’ın bloguna göre ‘Anahtar Kelime‘ açıklamasıyla teknoloji devi, ABD elektrik şebekesine 500 MW’lık “yeni 24,7 karbonsuz enerji” sağlamayı hedefliyor.
Bu hamle, özellikle veri merkezi dağıtımları zaten güç kullanılabilirliği nedeniyle sınırlı olduğundan, Google’ın yapay zeka üstünlüğüne yönelik çabasını büyük olasılıkla destekleyecektir. Beyaz Saray bu güç açığını fark etti ve teknoloji şirketleriyle görüşmelerde bulundu güç taleplerinin ölçeği hakkında. Görünüşe göre bu görüşmeler meyvelerini vermiş, özellikle de veri merkezi güç kaynağı olarak küçük modüler reaktörleri destekleyen ilk kişi Google olmadığı için.
Eylül ayı başında Oracle, yapay zeka veri merkezlerine en az bir gigawatt güç sağlayacak üç küçük modüler reaktör (SMR) inşa edeceği haberini verdi. Microsoft ayrıca 1,6 milyar dolar yatırım yapıyor Three Mile Island nükleer reaktörünü yeniden başlatınŞirket bunun 800 MW’tan fazla üreteceğini söylüyor.
Google ve Kairos’un anlaşmayı nasıl yaptıkları belli değil; Google’ın doğrudan finansman mı sağladığı, yoksa sadece reaktörleri çalışır durumdayken ürettiği elektriği satın alma sözü mü verdiği. Bununla birlikte Kairos halihazırda birçok kilometre taşını geçerek nükleer enerji alanında en umut verici girişimlerden biri haline geldi.
Örneğin, Tennessee’de Hermes elektriksiz gösterim reaktörünü inşa etmek için ABD Nükleer Kayıt Komisyonu’ndan (bunu yapan ilk kişi) zaten yeşil ışık aldı. Sahada hala nükleer yakıt bulunmamasına rağmen bu, tasarım sürecinde önemli bir adımdır ve şirketin sistemini gerçek hayatta görmesine ve kurulumu ve işletimi hakkında daha fazla bilgi edinmesine olanak tanır.
Ancak özellikle veri merkezleri için kolayca konuşlandırılabilen güç kaynaklarına yönelik büyük talep olduğu için SMR teknolojisi üzerinde çalışan tek kişi Kairos değil. Nükleer enerjinin öncüsü Westinghouse da mikro nükleer reaktör üzerinde çalışmak kolayca taşınabilmesi ve konuşlandırılabilmesi, sekiz yıl boyunca kesintisiz 5 MW güç sunabilmesine olanak tanıyor.
Yapay zeka patlaması sadece çiplere ve veri merkezlerine olan talebi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda enerji üretimi ve enerji iletimi gibi diğer endüstrilerde de yenilikler gerektiriyor. Yine de yapay zeka işinin sürdürülebilirliğinden şüphe duyan bazı uzmanlar var, hatta bazıları şunu söylüyor: Nvidia’nın AI değerlendirmesi bir ‘balon’ ve ‘aşırı abartılıyor’ ve bu Yapay zeka projelerinin %80’inden fazlası başarısız olacak. Ancak yatırımlar yağdığı sürece teknoloji şirketleri, yapay zekanın ana akım haline gelmesi durumunda en ileri teknolojide kalabileceklerini umarak yapay zeka teknolojisinin sınırlarını zorlayacak.