Hiç bir mühendislik bilimkurgu meraklısının, Star Wars’tan atılabilir bir AT-AT makinesini hayata geçirmek için 3D baskının gücünü kullandığını görmek istediniz mi? Şüphe uyandıracak kadar spesifik olan bu soruya cevabınız “Evet” ise, YouTuber’ın bunu bilmek sizi memnun edecektir. James Bruton bunu başardı ve bu sabah YouTube kanalına son bir gösteri ve montaj günlüğü yükledi.
Şimdi, filmdeki AT-AT tasarımıyla karşılaştırıldığında, basılı AT-AT’nin her bir bacağındaki dizler, filmdeki mekanizmaların altında bilindiği gibi, onu daha stabil hale getirme ve çökme olasılığını azaltma umuduyla birbirinden dışarı doğru bakıyor. doğru koşullar. Eğer bu bir spoiler ise, İmparatorluk Karşılık Veriyor 1980 yılında gösterime girmiştir ve geç gelişinizden dolayı sorumluluk kabul etmiyoruz.
Videonun tamamı en ilginç ayrıntıları içerse de, bu AT-AT’nin nasıl başarıldığına odaklanmak istiyoruz ve bu yanıtın çoğu, dört bacağın yapımı ve kontrolüyle ilgili. Bacağın her bir yarısı, dişli başlıklı iki fırçalı motorla çalıştırılıyor; ayrı ayrı bacaklar, James’in vücut ağırlığını sorunsuz bir şekilde kaldırabiliyor ve her yarımda, daha geniş bir hareket aralığı için aynı zamanda servo motor görevi de gören bir potansiyometre ekleniyor. AT-AT tasarımının oldukça sınırlı kısıtlamaları.
Operasyon sırasında mobiliteyi ortadan kaldırmak için kullanılan piller de dahil olmak üzere motorlar ve çeşitli elektrikli bileşenlerin yanı sıra, AT-AT’nin çoğu parçası standart bir 3D yazıcıyla 3D olarak basıldı; bu, başka bir kararlı mühendisin bu donanıma sahip olması ihtimalinin dışında olmadığı anlamına geliyor. bu başarıyı tekrarlayacak en iyi 3D yazıcılardan biri. Toplam güç talepleri de şaşırtıcı derecede düşük görünüyor. Artık ayrı bağlantılardaki bileşenlere RJ-45 ethernet kablosu üzerinden güç verilebildiğinden, genellikle yalnızca ağ ekipmanına güç sağlamak için kullanılıyorsa güç sağlamak için kullanılır.
AT-AT tamamlandığında işlevsel olduğu kanıtlandı ancak toplam yürüme hızı yalnızca saatte 0,037 mil oldu. Bu mantıksız gelebilir, ancak filmdeki gökdelen yüksekliğindeki AT-AT’lerin görünen ölçeğini ve zaten yavaş hareket eden hızlarını göz önüne aldığımızda, kurgusal eşdeğerinin çoğunun zemini katetme yeteneğinin sırf uzunluğa bağlı olduğu mantıklı geliyor adımların. Bu ancak James Bruton’un kendisi kadar uzun.