Idaho Üniversitesi’ndeki Yer ve Uzay Bilimleri Doçenti Erica Rader liderliğindeki bilim adamları, Mars’taki volkanik bir havalandırma deliğini potansiyel bir sıçrama konisi olarak tanımlayarak önemli bir keşif yaptılar. Icarus dergisinde yayınlanan çalışma, Mars’ın volkanik özelliklerini Dünya’da bulunan sıçrama konileriyle karşılaştırmak için ayrıntılı morfolojik çalışmalar ve balistik modelleme yapan doktora sonrası araştırmacı Ian Flynn tarafından yönetildi.
Sıçrama konileri, volkanik patlamalar sırasında yüzeye düşen sıcak lav çeşmelerinin oluşturduğu eşsiz oluşumlardır. Dünya üzerinde özellikle İzlanda ve Idaho gibi volkanik aktivitenin yüksek olduğu bölgelerde yaygındırlar. Ancak şu ana kadar Mars’ta sıçrama konilerinin varlığına dair kesin bir kanıt bulunamamıştır.
Flynn’in araştırması, Mars’taki volkanik oluşumların Dünya’da bulunan konilere çok benzediğini buldu. Bu benzerlikler, İzlanda’da son birkaç yılda gözlemlenen patlama dinamiklerinin Mars’ta da gözlemlendiğini gösteriyor.
Bu keşif, Mars’ta volkanik patlamaların nasıl meydana geldiğine, özellikle de magmadaki gazlara ve patlama anındaki çevre koşullarına ilişkin ipuçları sağlayabilir.
“Sıçrama konileri Dünya’da yaygın, ancak Mars’ta yokmuş gibi görünüyorlar. Rader, “Sıçrama konileri yalnızca belirli koşullar altında oluşabildiğinden, bunların varlığı bize Mars’taki volkanları modellerken hedef almamız gereken bir kriter sağlıyor” dedi.
Flynn ayrıca, keşfin “Mars volkanolojisi gözlemlerindeki önemli bir boşluğu doldurduğunu ve Mars’taki sıçrama desenlerine ilişkin gelecekteki çalışmaların temelini oluşturduğunu” belirtti. Bu çalışma, İzlanda ve Idahoa yanardağlarının, milyonlarca yıl önce Mars’ta patlayan yanardağlarla aynı şekilde patladığını doğruluyor.
Keşif, Mars’taki volkanik aktivitenin anlaşılması açısından önemli sonuçlar doğuracak ve bilim adamlarının gezegenin jeolojik tarihini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilecek. Üstelik bu çalışma, güneş sistemimizi şekillendiren süreçleri daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek Dünya ve Mars’taki volkanik aktiviteye ilişkin karşılaştırmalı çalışmaların önemini ortaya koyuyor.