Bilim insanları, 800 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan MCG-03-34-64 galaksisinde en yakın süper kütleli kara delik çiftini keşfettiler. Birleşen bir çift gökadanın derinliklerinde yer alan bu kara delik çifti, düşen gaz ve tozla besleniyor ve aktif galaktik çekirdekler (AGN’ler) halinde parlak bir şekilde parlamalarına neden oluyor.
Hubble Uzay Teleskobu ve Chandra X-ışını Gözlemevi’ni kullanan gökbilimciler, ev sahibi gökadanın içinde yer alan ve çok küçük bir bölgede büyük miktarda parlayan gaz konsantrasyonuna işaret eden üç optik kırınım zirvesi tespit etti. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Anna Trindade Falcao liderliğindeki araştırma ekibi, yorumlarını desteklemek için arşiv radyo verilerini kullandı.
“Böyle bir şey görmeyi beklemiyorduk. The Astrophysical Journal’da yayınlanan makalenin başyazarı Anna Trindade Falcao, “Bu görüntü yakın Evren’de yaygın değil ve bize galaksinin içinde başka bir şeyin olduğunu gösteriyor” dedi.
Kara delik ikilisi aynı zamanda güçlü radyo dalgaları da yayar. “Optik, x-ışını ve radyo dalga boylarındaki parlak ışığı görerek birçok olasılığı göz ardı edebiliriz ve bunların yalnızca yakındaki kara deliklerle açıklanabileceği sonucuna varabiliriz. Falcao, “Tüm parçaları bir araya getirirseniz, aktif galaktik çekirdeklerden oluşan ikili bir resim elde edersiniz” dedi.
Bir zamanlar ev sahibi galaksilerin merkezinde iki süper kütleli kara delik bulunuyordu. Galaksilerin birleşmesi kara delikleri yakınlaştırdı. Eninde sonunda birleşinceye kadar (belki de bundan 100 milyon yıl sonra) uzay ve zamanın dokusunu yerçekimsel dalgalar halinde sarsıncaya kadar birbirlerine sarmal bir şekilde yaklaşmaya devam edecekler.
Ulusal Bilim Vakfı’nın Lazer Girişimölçer Yerçekimi Dalgası Gözlemevi (LIGO), düzinelerce yıldız kütleli kara delik birleşmesinden kaynaklanan yerçekimsel dalgaları tespit etti. Ancak süper kütleli kara delik birleşmelerinden kaynaklanan daha uzun dalga boyları LIGO’nun yeteneklerinin ötesindedir. Yeni nesil yerçekimsel dalga dedektörü LISA (Lazer İnterferometre Uzay Anteni), derin uzaydan gelen daha uzun dalga boyundaki yerçekimsel dalgaları tespit edebilmek için uzayda milyonlarca kilometre aralıklarla ayrılmış üç dedektörden oluşacak. ESA, misyonu NASA ve diğer katılımcı kurumlarla ortaklaşa yürütüyor ve lansmanın 2030’ların ortalarında yapılması planlanıyor.