Francis Ford Coppola, distopik bilimkurgu film türüne getirdiği yeni bakış açısını şöyle anlatıyor: Megalopolis dünyaya dair ütopik tutkularını yansıtır.

“Bu bir Roma destanı, ne diyebilirim? Olması gerekenden daha fazla var olan bir dünyaya bir dalış. Elbette, sadakatle ilgili, ama en nihayetinde bir umut vizyonu,” dedi Coppola Salı gecesi Toronto Film Festivali’nde, pahalı tutku projesinin Kuzey Amerika galasını sunarken.

Coppola, Adam Driver’ın canlandırdığı Cesar’ın New York’ta yeni bir ütopik rüya şehri inşa etme isteğini filminin ilham kaynağı olarak gösterdi. Megalopolis. Coppola, “Her zaman harika olan ve kendimiz ve çocuklarımız için güzel bir dünya yaratmak için karşılarına çıkan her türlü zorlukla başa çıkabilen insanların vizyonu vardır. Bu umut dolu bir film,” diye savundu.

Cannes’daki dünya prömiyerinin ardından Megalopolis, eleştirmenleri ikiye böldü; kimisi Coppola’nın cüretkar bir şaheserinden bahsederken, diğerleri filmin varlığını sorguladı ve pek çok eleştirmen ortada bir noktada buluşamadı.

Pazarlaması Megalopolis bilimkurgu destanının ilk fragmanı Lionsgate tarafından 21 Ağustos’ta, fragmanda alıntılanan eleştirmenlerin sözlerinin sahte olduğu ortaya çıktıktan sadece bir gün sonra geri çekildiğinde kendi dramını sundu. Stüdyo kısa bir süre sonra herhangi bir eleştirmen sözü içermeyen yeni bir fragman yayınladı.

Giancarlo Esposito, Nathalie Emmanuel, Aubrey Plaza ve Shia LaBeouf da yıkımın eşiğindeki modern New York şehrinde Roma İmparatorluğu’nun destansı bir yeniden canlandırılmasında rol alıyor. Yönetmenin söylediğine göre, film – kısmen politik drama, kısmen bilimkurgu gerilim, kısmen aşk hikayesi ve kısmen komedi – Coppola’nın antik Roma ve modern New York şehrinin tarihi kayıtlarından yağmaladığı şeyin bir sonucuydu.

Ve Coppola karakterler ve olaylarla yaratıcı özgürlükler aldı. “Peki ya o çılgın şey, ya o tuhaf şey? Bunu nereden aldığımı söyleyebilirim. Bunu ben uydurmadım,” diye savundu.

Toronto Film Festivali 15 Eylül’e kadar devam ediyor.



sinema-2