Pekin Teknoloji Enstitüsü’nden bilim insanları, soğutma özelliklerini ortam sıcaklığına bağlı olarak dinamik olarak ayarlayabilen yeni nesil sıcaklığa duyarlı ışınımlı soğutma cihazını tanıttı. Bu gelişme, enerji kullanımını optimize etme ve sürdürülebilir termal yönetim çözümlerini teşvik etme konusunda önemli umutlar taşıyor.
Küresel enerji krizi yoğunlaştıkça ve iklim değişikliği hızlandıkça, enerji yönetimine yönelik sürdürülebilir çözüm arayışı giderek acil hale geldi. Gelecek vaat eden yaklaşımlardan biri, nesnelerin ek enerji gerektirmeden doğrudan ısı yayarak soğumasına olanak tanıyan bir teknoloji olan pasif ışınımlı soğutmadır.
Işınımlı soğutma malzemeleri yüksek yansıtma ve yayma özelliği göstermelidir. Radyatif soğutma için birçok malzeme geliştirilmiştir, ancak bunların çoğu statik emisyona sahiptir. Bu, düşük ortam sıcaklıklarında radyatif soğutma malzemelerinin hala yüksek soğutma kapasitesine sahip olduğu ve bunun sonucunda “aşırı soğutma” meydana geldiği ve bunun da ısıtma sisteminin enerji tüketimini artırdığı anlamına gelir. Öte yandan termokromik faz değiştiren malzemeler dinamik ışınımlı soğutma için ideal adaylardır. Güç kaynağı, devre veya hareketli parça gerekmez.
Sıcaklığa Adaptif Metayüzey Işınımlı Soğutma Cihazı (ATMRD) adı verilen yeni cihaz, farklı termal radyasyon durumları arasında “geçiş yapma” yeteneğiyle bilinen bir malzeme olan vanadyum dioksit (VO2) ile yapılan önceki çalışmalara dayanıyor. Cihaz, yüksek termal emisyonu düşük güneş emilimi ile dengeleyerek cihazın performansını artıran, periyodik bir VO2 blok dizisine sahip bir meta yüzeydir.
Baş araştırmacı Profesör Jingbo Li’ye göre, “Termal olarak uyarlanabilir bir meta yüzeyi vanadyum dioksit ile birleştirerek, ışınımlı soğutma teknolojilerinin verimliliğini önemli ölçüde artırdık. Cihazımız yalnızca güneş enerjisi emilimini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda termal emisyonu da artırarak kritik hipotermi sorununu çözüyor.”
Yeni cihaz, önceki tasarımlara göre gözle görülür gelişmeler gösteriyor. Güneş soğurma oranı yalnızca %27,71 olup, önceki modellere göre %7,54 daha düşüktür ve emisyon oranı yüksek sıcaklıklarda 0,85 olup %13,3 daha yüksektir. Ek olarak, emisyonu modüle etme yeteneği önceki cihazlara göre %20 daha iyidir, bu da onu sıcaklık değişimlerini yönetmede daha etkili kılar.
Bu çalışma, üst yapı geometrik parametrelerinin cihaz performansını nasıl etkilediğini açıklığa kavuşturmakta ve üst yapı tarafından uyarılan çoklu rezonanslar yoluyla termal radyasyon performansını artırmaya yönelik mekanizmayı ortaya koymaktadır. Sunulan araştırma, termal yönetim ve yenilenebilir enerji alanlarını önemli ölçüde etkileyebilecek fonksiyonel VO2 üst yapı cihazlarının tasarımı ve geliştirilmesi için değerli teorik ve pratik referanslar sunmaktadır.
Bu gelişme, radyatif soğutma teknolojilerini geliştirmeye yönelik modern malzemelerin ve tasarım yöntemlerinin potansiyelini vurguluyor ve enerji tasarrufuna yardımcı olacak daha verimli termal yönetim çözümlerine yol açabilir.