Dünya atmosferi ile Güneş arasında pek çok önemli süreç meydana gelir ve bunların doğru tahmin edilmesi astronotların, uyduların ve hatta elektrik şebekeleri gibi yer sistemlerinin güvenliği için hayati öneme sahiptir. Bu, Güneş’in, güneş rüzgarının, iyonosferin ve diğer unsurların davranışını izlemek için izleme tekniklerinin bir kombinasyonunun kullanılmasını gerektirir.

Bilim adamlarının Güneş’teki olayların Dünya’yı nasıl etkilediğini gözlemleme ve tahmin etme yeteneğini büyük ölçüde artıracak yeni bir büyük ölçekli ağ bu yıl faaliyete geçecek. Space Weather dergisinde Chi Wang ve meslektaşları, uzay havasını izlemek için yaklaşık 300 cihazdan gelen verileri entegre edecek, uzay ortamı için kapsamlı bir yer tabanlı gözlem ağı olan Çin Meridian Projesi’ni (CMP) sundular.


Kaynak: Chi Wang ve diğerleri.

CMP’nin, güneş-karasal uzay ortamının çeşitli uzaysal katmanlarının sürekli izlenmesini sağlaması ve bunun, güneş fırtınaları gibi olayların daha hızlı tespit edilmesine ve daha doğru tahmin edilmesine olanak sağlaması bekleniyor. Yazarlar, CMP’nin “bir zincir, üç ağ ve dört odak” mimarisine göre organize edildiğini yazıyor.

“Tek zincir” ile, Güneş’te Dünya’yı etkileyen hava olayları zincirini izleyen bir dizi optik, radyo, jeomanyetik ve diğer cihazları kastediyoruz. “Üç ağ” üç alanı kapsıyor: Dünyanın iyonosferi, jeomanyetik alanı, orta ve üst atmosferi. “Ağlar”, bu seviyelerin her birini izleyen, Çin merkezli radar, lidar ve jeomanyetik ve iyonosferik enstrümanları içeriyor.

“Dört Odak” dört konumdur: kutuplar, Çin’in orta ve alçak enlem bölgeleri ve Tibet Platosu. Burada teleskopik diziler, manyetograflar, radar sistemleri ve aurora spektrometresi dahil olmak üzere araçlar ve izleme araçları, jeomanyetik ve atmosferik bozulmaların daha ayrıntılı görüntülerini sağlayacaktır.

Ağ aynı zamanda veri iletimi ve depolama yeteneklerinin yanı sıra CMP’den gelen verileri uluslararası bilim topluluğuyla analiz etmek ve paylaşmak için bir sistem içerir. CMP’lerin güneş-karasal ortam hakkında veri toplama yeteneklerini geliştirmeleri bekleniyor; bu da uydu ağlarını ve elektrik şebekelerini riske sokan elektromanyetik fırtınalar gibi olayları tahmin etme yeteneklerini geliştirebilir.



genel-22