Ağustos, suçun kabulüyle başlıyor: “Ölmek Üzere Olanlar”ın tahmin edilemez olduğu ortaya çıktı. Roma İmparatorluğu’nu konu alan dizi, tabiri caizse “Gladyatör”, her ne kadar iyi oynanmış olsa da, ayakta duramayan bir karmaşa. Bu tarihsel bir titizlik değil, daha ziyade anlatı uyumsuzluğudur. Buradaki izlenim, bu dizilerin, makarnayı peynirle tatlandırmak gibi, insanların hoşuna giden şeyleri bir araya getiren bir algoritma tarafından giderek daha fazla yazıldığı yönünde. Doğru, hepsini gördüm ama benim savunmama göre bu seri bir tutkudan ziyade bir kaçırılma deneyimiydi.

Bununla birlikte, ağustos ayı çok sıcak açılıyor. Maç öncesi gladyatörler gibi ölmeye hazır olan seri – evet – “Yüzüklerin Efendisi: Gücün Yüzükleri”. Buna inanmak zorundayız çünkü bir ilerleme var ama bu sezon bizi hiçbir makul şüpheye yer bırakmayacak şekilde ikna etmesi gereken sezon. Emmy ödülünü kazanan ve ikna eden kült dizi “The Bear” için büyük bir beklenti var. Ardından “Şemsiye Akademisi” unutulmaz olmayı hak eden bir son.

İyi görüş.

Ayı – Sezon 3 – 14 Ağustos

Kahramanlarımız Ayı’yı başarılı bir restorana dönüştürebilecek mi? Umalım ki olmasın. Disney+’ta yayınlanan dizi acıyı, stresi ve insanlığı konu alıyor. Amerika ve çalışma retoriği var, aynı zamanda mükemmeliyetçilik ve yemek kültürü de var. Her şey yanlış. Hepsi çok güzel.



genel-18