İngiliz fintech devi Revolut, üç yıldan uzun bir sürenin ardından ülkesinde bankacılık lisansı aldı.
Londra merkezli şirket 2015 yılında kuruldu ve hızla büyüyerek İngiltere’nin en değerli özel teknoloji şirketlerinden biri haline geldi.
Şirket, Monzo ve Starling gibi isimlerle anılmasına rağmen İngiltere’de bir bankadan ziyade bir e-para kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor.
Revolut, ilk olarak Ocak 2021’de Finansal Yürütme Kurumu’na (FCA) bankacılık lisansı başvurusunda bulundu.
Bu süreç, banka olarak lisanslanmış diğer büyük isimli fintech’lere kıyasla yavaştı. Revolut’un bundan sonraki adımı ne?
Peki şimdi ne olacak?
Revolut’un başvurusu onaylanmış olsa da, banka olarak faaliyete hemen başlayamıyor. İngiltere’deki finansal düzenlemeler, yeni bankaların bir “seferberlik” sürecinden geçmesini gerektiriyor.
Bu süre zarfında Revolut hazırlıklarını tamamlayacak ve düzenleyicilere bankacılık gereksinimlerini karşılayabileceğini göstermek zorunda kalacak. Revolut, “bu kısıtlı süre zarfında İngiltere müşterileri için hiçbir şey değişmeyecek” dedi.
Bu dönemdeki hazırlıklar arasında ek sermaye sağlanması, güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi ve bankacılık operasyonlarını yönetecek personelin işe alınması yer alabilir.
Tüm şartlar sağlandığında Revolut tam yetkiye sahip olacak ve İngiltere’deki müşterilerine bankacılık hizmetleri sunabilecek.
Revolut’un seferberlik halinde ne kadar süreceği henüz belli değil, ancak süreç genellikle üç ila 12 ay arasında sürüyor. Revolut, yurtdışındaki mevcut bankacılık operasyonları, Birleşik Krallık lisansı için ne kadar süredir çabaladığı ve geçen Kasım ayında bir Birleşik Krallık bankacılık şefinin atanması da dahil olmak üzere halihazırda yapılmış olan hazırlıklar göz önüne alındığında, bu konuda daha hızlı olabilir.
Revolut bir banka olarak neler yapabilir?
Revolut, seferberlik tamamlandıktan sonra ürün yelpazesini kredi, ipotek, kredi kartı ve bankalara özel diğer hizmetleri de kapsayacak şekilde genişletebilecek.
Bu, geçen yıl 1,8 milyar sterline ulaşan Revolut’un geliri için büyük bir destek olabilir. Şirket, kullanıcıların ihtiyaç duyabileceği her türlü finansal hizmeti sunan bir “süper uygulama” olarak kendini kanıtlamak konusunda istekliydi.
Bu, halka arz planları açısından ne anlama geliyor?
Revolut’un bankacılık lisansını almamış olması durumunda İngiltere düzenleyicileri ve kurumlarıyla ilişkilerinin ciddi şekilde zarar göreceğine dair işaretler vardı.
İngiltere’den tamamen ayrılabileceğine dair söylentiler, Hazine’nin bankacılık başvurusunu reddetmeyi planladığına dair iddiaların ortaya atıldığı geçen yıl ortaya çıktı. Ve şirketin üst düzey yönetimi, İngiltere düzenleyici rejimine olan hayal kırıklıklarını gizlemedi.
Revolut’un kurucu ortağı ve CEO’su Nikolay Storonsky, 2023’te yaptığı açıklamada, gecikmiş sürecin kendisine İngiltere’nin “modern dünyada faaliyet göstermek için uygun bir iş ortamı olmadığını” hissettirdiğini söyledi.
İngiltere düzenleyicileriyle yaşanan anlaşmazlıklar bir yana, şirketin operasyonlarını tamamen taşıması pek olası değildi, zira İngiltere Revolut’un önemli bir farkla en büyük pazarı olmaya devam ediyor. Şirket, geçen ay Canary Wharf’taki yeni genel merkezine taşındığında kuruluş yerine olan bağlılığını daha da gösterdi.
Ancak, reddedilen bir bankacılık lisansının, Revolut yönetimini Londra’da halka arz olasılığından uzaklaştıracağı neredeyse kesindi; bu da İngiltere’nin yavaş halka arz piyasaları için büyük bir darbe olurdu.
Lisans onayı, Londra Borsası’nın olası bir Revolut IPO’su için yarışta olma şansına zarar vermiş olamaz. Finansal Yürütme Kurumu’nun (FCA) listeleme rejiminde yaptığı yakın zamanda duyurulan reformlar da Birleşik Krallık’ın lehine bir nokta olabilir.
Storonsky, geçmişte İngiltere’deki düzenleyici kısıtlamalar hakkında olumsuz konuşmuştu, bu nedenle listeleme rejiminin basitleştirilmesine yönelik hamle Londra’yı daha cazip bir ihtimal haline getirebilir.