Cupertino devinin eski bir çalışanı, Apple’ın eylemleri nedeniyle şirketi neredeyse ölmek üzere olmakla suçladığında, Apple kendisini çok ciddi sonuçlar doğurabilecek başka bir skandalın içinde buldu.
Ashley Gjøvik, 2020 yılında evinde endüstriyel kimyasallara gizemli bir şekilde maruz kalması nedeniyle neredeyse öldüğünü söyledi. Daha sonra, Apple’ın evinden sadece 300 metre uzakta bulunan yarı iletken laboratuvarı çalışanlarının aslında zehirli atıkları binanın çatısına giden bir havalandırma kanalına boşalttığını keşfetti. Yani zehirli gazlar bölgeye yayılıyor.
Sonuç olarak, Çevre Koruma Ajansı geçen yıl Jovik’in şikayetine dayanarak bir soruşturma yürüttü ve gerçekten de çok sayıda güvenlik ihlali tespit etti.
Ajansın raporu, Apple’ın Santa Clara tesisinde gerçekleştirdiği 19 potansiyel ihlalin açıklamalarını içeriyor. Sorunların çoğunun emisyonlardan ziyade yanlış etiketleme ve tarihlendirmeyle ilgili olduğu doğru.
Ama daha ciddi bir şey vardı. Örneğin, uygun prosedürlere göre uygun şekilde izlenmeyen 1.700 galonluk tehlikeli atık solvent tankı. Apple’ın güvenli olarak etiketlediği tehlikeli atıkların geri dönüştürülmesi sürecinde de ihlaller tespit edildi.
Fabrika çevresinde Apple’ın tehlikesiz olarak tanımladığı çeşitli tehlikeli atık tankları da bulundu.
Daha da ilginci, kapağı çıkarılmış kaplardan birinin durumuydu. Bir teşkilat müfettişi, kapağı çıkarılmış, kostik sıvı kimyasallar içeren 55 galonluk bir kap buldu. Çalışanlara konteynerin neden açık bırakıldığı sorulduğunda ise çalışanlar, bunun dumanın dışarı çıkması ve konteynerin patlamaması için yapıldığını söylediler.
Görünüşe göre dava henüz mahkemeye taşınmadığı için bu durumun Apple’ı neyle tehdit ettiği hala belirsiz.