Google’ın Mayıs ayı başında sızdırıldığı bildirilen binlerce dahili belgenin gerçekliğini doğruladığı söyleniyor. Verilerin, Arama’nın nasıl çalıştığı ve Google’ın web sayfası sıralaması için kullanıcı verileri toplamasıyla ilgili bilgileri içerdiği bildiriliyor. Şirket başlangıçta sızıntılara tepki vermeyi reddetse de artık bunun kabul edildiği bildiriliyor, ancak Google ayrıca “yanlış varsayımlarda bulunmaya” karşı dikkatli olunmasını tavsiye etti.
Google Arama sızıntısını doğruladı
bir e-posta Google sözcüsü David Thompson, The Verge’a şunları söyledi: “Bağlam dışı, güncel olmayan veya eksik bilgilere dayanarak Arama hakkında yanlış varsayımlarda bulunmaya karşı dikkatli oluruz”. Thompson ayrıca Google’ın arama sonuçlarının bütünlüğünü manipülasyondan korumak için çalıştığını iddia ederek şirketin “Arama’nın nasıl çalıştığı ve sistemlerimizin ağırlık verdiği faktör türleri hakkında kapsamlı bilgiler paylaştığını” ekledi.
Sorunun, arama motoru optimizasyonu uzmanları (SEO) Rand Fishkin ve Mike King’in, Google’ın Arama bölümünden sızdırılan ve bir kaynak tarafından kendileriyle paylaşılan 14.014 özelliğin (dahili API belgeleri) analizini yayınlamasıyla gün ışığına çıktığı bildirildi.
Bu belgelerin, şirket çalışanlarının veri deposu olarak kullandığı “İçerik API Deposu”nun bir parçası olduğu bildiriliyor. Ayrıca belgenin kodunun 27 Mart’ta GitHub’a yüklendiği ve 7 Mayıs’a kadar platformdan kaldırılmadığı da bildirildi.
Çelişkili bilgiler
Bir blogda postalamakFishkin, tıklama oranının (TO) bir sıralama sinyali olarak ve alt alan adlarının ayrı bir varlık olarak değerlendirilmesi gibi Google’ın yıllar içinde ortaya attığı birçok iddianın kaynak tarafından sağlanan bilgilerle çeliştiğini iddia etti.
Başka bir çelişki örneğinde, web sitelerinin Arama’da sıralanması söz konusu olduğunda belgelerde Chrome verilerinden bahsedildiği bildiriliyor. Ancak teknoloji devi, web sayfalarını sıralamak için Chrome verilerini kullanmadığını defalarca iddia etti.
Fishkin’e göre bu iddiaların birçoğu Google’ın ABD Adalet Bakanlığı’nın antitröst davası sırasında verdiği ifadeyle de örtüşüyor. Ayrıca diğer iddialar da içeriden öğrenilen bilgiye işaret ediyor. Her ne kadar bilgilerin çoğu SEO personeli tarafından daha iyi anlaşılsa da Fishkin’in analizi, Google’ın aramalardan, web sayfalarından ve sitelerden gerçekte hangi verileri topladığını ortaya koyuyor.