SAHİP OLMAK2004’ten bu yana geçen yirmi yılda, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çalışma saati başına üretimle ölçülen verimlilik artışı, avro bölgesinin iki katından fazla oldu. Avrupa’da Kovid-19 salgınından bu yana istikrar kazanırken ve hatta hafif bir düşüş yaşarken, ABD’nin tarım dışı saatlik üretimi aynı dönemde %6’dan fazla arttı.

Bazı ekonomistler, salgının patlak vermesinden bu yana ABD’nin güçlü mali teşvikinin rolünü vurguluyor. Ancak büyük bir harcama artışı üretim ve istihdamda hızlı bir büyümeyi tetikleyebilse de, bunun daha hızlı bir verimlilik artışı sağlaması için hiçbir neden yok. Tam tersine, istihdamdaki keskin artış göz önüne alındığında, Amerikan şirketlerinin daha az üretken işçileri işe almak zorunda kalacağı beklenebilir. Gerçekte işgücü piyasasındaki gerilimler şirketleri sermayeyi emekle değiştirmeye, yani teknolojiye yatırım yapmaya itmiştir.

ABD’deki üretkenlik artışı, işgücü piyasalarının bu kadar sıkı olmadığı pandemi öncesindeki on yılda Avrupa’dakinden zaten daha güçlüydü. Amerikan şirketleri aslında dijital teknolojilerden daha hızlı yararlandı: Amerika’nın bilgisayar üretimi ve kullanımındaki üstün performansı, küresel mali krizden önceki on yılda, onu takip eden döneme göre daha belirgindi.

Dijital teknolojilerin potansiyeli

İşletmeler üretkenliği artırmak için en yeni dijital teknolojileri (üretken yapay zeka) keşfetmeye yeni başlıyor. Bu nedenle yapay zeka ve buna bağlı gelişmeler, Amerika’nın son yıllardaki olağanüstü güçlü üretkenlik performansını açıklayamıyor. Aslında, radikal yeni teknolojilerden yararlanmak, şirketlerin iş yapma biçimlerini yeniden düzenlemelerini gerektirir; bu, zaman alan ve hatta üretkenliğin yükselmeden düşmesine neden olabilen bir deneme-yanılma sürecidir; Ekonomistlerin buna “üretkenlik J-” dediği bir olgudur. eğri.

Makaleyi okuyun | Abonelerimiz için ayrılmış makale “Avrupa’nın ekonomik performansının ABD’den daha düşük olduğu düşüncesi hatalı”

Avrupalı ​​liderler dijital teknolojilerin potansiyelini göz ardı etmiyor gibi bir durum söz konusu değil. Bazı güçlü Avrupa sendikaları istihdamın yok olmasından korkarak bu teknolojileri benimsemeye direnebilir. Her ne kadar güçlü sendika geleneğine sahip Almanya, dünyanın en robotik fabrikalarından bazılarına sahip olsa da. Kısıtlayıcı AB kuralları da bu teknolojilerin benimsenmesine engel olabilir. AB veri gizliliği düzenlemeleri ve artık düzenlemelere sıkı sıkıya uyulması halinde yapay zeka uygulamalarının gelişimini yavaşlatabilir.

Bu makalenin okunacak %29,01’i kaldı. Geri kalanı abonelere ayrılmıştır.



genel-14