Güvenli ve Birlikte Çalışabilen Hükümet İşbirliği Teknolojisi Yasası, hükümetin birlikte çalışabilen, uçtan uca şifrelenmiş ve açık standartlar üzerine inşa edilmiş işbirliği teknolojisini satın almasını zorunlu kılarak ulusal güvenliği artıracak, hükümet verimliliğini artıracak ve vergi mükelleflerinin paralarından tasarruf edecek. İşbirliği teknolojisi, metin tabanlı mesajlaşma, sesli ve görüntülü arama ve Microsoft Teams, Slack ve Google Dokümanlar gibi canlı belge düzenlemeye yönelik araçları içerir.
Senatör Ron Wyden tarafından önerilen Güvenli ve Birlikte Çalışabilir Hükümet İşbirliği Teknoloji Yasası taslağının anlamı budur.
Başka bir deyişle Senatör Wyden, popüler platformları “birlikte çalışabilirlik” modunda görmek istiyor.
Birlikte çalışabilirlik, Cambridge Sözlüğü’ne göre “diğer sistemlerle veya ekipman parçalarıyla birlikte çalışabilme yeteneği” anlamına gelir. Mobil teknoloji dünyasına uygulandığında bu, iki farklı uygulama arasında platformlar arası iletişimi ve veri alışverişini mümkün kıldığı anlamına gelir.
Daha da basit bir ifadeyle, birlikte çalışabilirlik, Kişi 1’in (bir Facebook Messenger kullanıcısı) Kişi 2’ye (bir Telegram kullanıcısı) doğrudan mesaj göndermesidir. 1. Kişinin 2. Kişinin tercih ettiği uygulamayı (bu örnekte – Telegram) indirip kullanmasına gerek yoktur.
Tasarı hakkında daha fazla bilgi
Tarafından bildirildiği gibi SınırYeni tanıtılan fikir, federal hükümetin toplantılar ve mesajlar için teknolojiyi kullanma biçimini iyileştirmeyi amaçlıyor. Senatör Wyden’in önerisi, video görüşmeleri ve mesajlaşma uygulamaları (farklı şirketlere ait) gibi hükümetin kullandığı tüm iletişim araçlarının birlikte sorunsuz bir şekilde çalışması gerektiğini öne sürüyor.
Yasa uyarınca, kullanıcıların uygulamalar arasında kolayca bağlantı kurmasına izin vermenin yanı sıra, bu araçların, konuşmaları özel ve istenmeyen casusluklara karşı güvende tutmak için uçtan uca şifreleme de dahil olmak üzere katı güvenlik önlemlerini karşılaması gerekecek.
Önerilen fikir şimdilik yalnızca devlet araçları için geçerli olsa da, daha geniş teknoloji endüstrisinde de benzer değişiklikleri teşvik ederek, kullandıkları uygulamadan bağımsız olarak herkesin bağlantı kurmasını kolaylaştırabilir.
Teklifte, bunun gerçekleşmesi için Genel Hizmetler İdaresi’ne (GSA), görüntülü aramalar, mesajlaşma, dosya paylaşımı, planlama ve belgeleri gerçek zamanlı olarak birlikte düzenleme gibi kamu işleri için gerekli olan önemli özellikleri listeleme talimatı veriliyor.
Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) daha sonra bu araçların birlikte çalışabilmesini sağlamak için kurallar oluşturacak, verileri korumak için güçlü şifrelemeye odaklanacak ve bu sistemlerin yasaların gerektirdiği şekilde uygun kayıtlar tutmasını sağlayacak.
Bu teknoloji araçlarını üreten şirketlerin, eğer hükümete satış yapmaya devam etmek istiyorlarsa, ürünlerini bu yeni standartları karşılayacak şekilde güncellemek için dört yılı olacak.
Ek olarak teklif, gerekli güncellemeleri önermek için hükümetin kullandığı teknolojinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve İç Güvenlik Bakanlığı’nın bu araçlar üzerinde güvenlik incelemeleri yapması yönünde çağrıda bulunuyor.
Bu çaba, Microsoft’un dahil olduğu ve önlenebilecek bir güvenlik kazasıyla vurgulanan, tek teknoloji satıcılarına çok fazla güvenmenin risklerine ilişkin endişelerin ardından geldi. Senatör Wyden, rekabeti teşvik ederek ve daha yüksek güvenlik standartları belirleyerek büyük teknoloji firmalarına olan bağımlılığı azaltmanın zamanının geldiğini savunuyor.
Bu hamle, dijital hakları ve güvenli iletişim teknolojilerini savunan çeşitli gruplar tarafından destekleniyor.