AMF’nin BT projelerini kontrol etmedeki zorlukları şu şekilde vurgulanmaktadır: Sayıştay raporu. Yazarlar, piyasa otoritesinin yeni misyonları ve araçlarının giderek eskimesiyle başa çıkmak için, gecikmeleri ve ilgili maliyetleri kontrol etmeden 2015’ten bu yana projeleri çoğalttığını açıklıyor.
Ne yazık ki, bunlar “çoğunlukla içerikleri derinlemesine incelenmeden, operasyonel uygulama koşulları analiz edilmeden ve bunları gerçekleştirecek iç kapasite dikkate alınmadan başlatılmıştır.” Bu farklı projelere yönelik girişim, 2016 yılında stratejik bilgi sistemleri yönetim komitesine (CSG SI) sunuldu ve 2017’de “önemli sayıda projenin başlatıldığı ve AMF’nin kaynakları dikkate alarak bunları dahili olarak yürütme kapasitesinin düşük olduğu” belirtildi. mevcut.
Ancak bu farkındalık, Sayıştay’ın çeşitli faktörlere bağladığı bir başarısızlık olan sorunu önlemek için yeterli değildi: yürütülen büyük proje stratejilerinden değil, yalnızca DSİ tarafından yürütülen projelerin izlenmesinden sorumlu olan CSG IS’nin misyonlarının kısıtlanması. iş departmanları tarafından yapılan izleme, harici hizmet sağlayıcıların maliyetleriyle sınırlıydı ve son olarak “CSG IS’nin dikkatinin, operasyonel uygulama ve karşılaşılan teknik zorluklardan çok yeni projelerin başlatılmasına odaklandığı” gerçeği. Başka bir deyişle, CSG IS, başlangıçta kendisine verilen yönlendirme rolünü tam olarak yerine getiremedi; bu yönetim kaygısı, nihayet 2022 denetimiyle tespit edildi ve 2023 yılında düzeltildi.
Rosa, sembolik proje
Sayıştay, bu çeşitli suiistimalleri, finansal oyuncular ve ürünlerle ilgili veri toplamaya yönelik bir araç olan BIO2’nin devamı niteliğindeki yeni bir BT aracına verilen isim olan ROSA projesinin karşılaştığı zorlukların izini sürerek örneklendiriyor. 2015 yılında başlatılan proje, başlangıçta BIO2’nin 2021’in ilk yarısında tam olarak devreye alınmasını ve kapatılmasını hedefliyordu. “Projenin 2016-2028 dönemi için toplam maliyeti 42,1 milyon Euro idi; buna “tüm yatırım ve işletme maliyetleri dahildir” Tüm dönem için yapılan iki başvurudan biri” diye ekliyor Sayıştay.
Ancak projede, özellikle spesifikasyonların belirlenmesindeki zorluklar ve belirli işlevlere ilişkin talepler nedeniyle çeşitli aksaklıklar yaşandı. Raporun yazarları aynı zamanda BT departmanının bu projeye sınırlı katılımının da altını çiziyor; bu proje çoğunlukla işletme departmanına yerleştirilen bir proje yöneticisine emanet ediliyor.
Bu zorluklar gecikmelere ve ek maliyetlere neden oldu: Raporun yazarları, tahsis edilen bütçenin toplam miktarının “Aralık 2022’de 52,1 milyon Euro’ya, ardından 2023 ortasında 53 milyon Euro’ya yükseldiğini” vurguladı.
Gecikmeler ve ek maliyetler
Bu nedenle aracın tam teslimatında gecikmeler yaşanmış, 2020 için beklenen ilk modüller 2021’e ertelenmiş, ardından yeni ertelemeler uygulamanın üretiminin nihayet Ekim 2023’e ertelenmesine yol açmıştır. Art arda gelen bu gecikmeler varsayılan bir tercihin gerçeğidir. Kendisine “programın sapmasına izin vermek anlamına gelse bile yıllık bütçeyi kontrol etme hedefi” koymayı seçen proje yönetimi tarafından. Ancak bu stratejinin mantıksal olarak toplam maliyet üzerinde bir etkisi oldu: Raporun yazarları, “Yıllık bütçenin kontrolü, programın kümülatif maliyetinde çok önemli bir artışa neden oldu” tahmininde bulunuyor.
Projenin lansmanından yedi yıl geçmesine rağmen henüz tamamen bitirilip uygulamaya geçirilmedi. Sayıştay, bu nedenle, başvurunun ana modüllerinden yalnızca ikisinin şu anda fiilen devreye alındığını ve üçüncüsünün ise “2024 başı” için planlanan lansman öncesinde şu anda test aşamasında olduğunu hatırlatıyor.
Bu gecikmelerin sonucu: BIO2 uygulaması yerinde kalıyor ve raporun yazarları “BIO2’nin eskimesinin arttığını, bakımının minimum düzeyde yapıldığını. Bu uygulamanın artık kritik güvenlik açıkları sunduğunu” vurguluyor.