Juno sondasından elde edilen veriler sayesinde gökbilimciler Jüpiter’in manyetik alanıyla ilgili yeni sırları ortaya çıkardılar. Nature dergisinde 6 Mart’ta yayınlanan bir makale, gaz devinin atmosferinde saklı olan olaylar hakkında ayrıntılar sunuyor. En ilginç özelliklerden biri, dört yıllık bir süre içinde ortaya çıkan tuhaf bir şekilde salınan jettir. Bilim adamları şu anda bu fenomene tam olarak neyin sebep olduğunu bilmiyorlar, ancak yeni veriler Jüpiter’in Büyük Mavi Nokta olarak da bilinen ekvator yakınındaki yoğun manyetik alanı hakkında bazı önemli ipuçlarını ortaya koyuyor.
“Büyük Mavi Nokta” adı bu alanın gerçek rengini ifade etmemektedir. Bilim adamlarının gezegenin manyetik alanını incelemek için kullandıkları renk skalasından geliyor. Dünya’nın alanının aksine, Jüpiter’in manyetik alanı gezegenin dönme ekseninden güçlü bir şekilde sapmaktadır ve bu asimetri o kadar belirgindir ki, “nokta” gezegenin ekvatorundan çıkıntı yapan ikinci bir güney kutbuyla karşılaştırılabilir. Ayrıca rüzgarlar bu bölgenin bir kısmını batıya, bir kısmını da doğuya doğru savurmaktadır.
Makalenin yazarları, şu anda Jüpiter’i araştıran ve Büyük Mavi Nokta’nın haritasını çıkaran bir sondadan, uzatılmış görevi sırasında gerçekleştirilen bir dizi hedefli uçuş sırasında gönderilen verileri kullandı. Keşif, Jüpiter’in metalik çekirdeğinin derinliklerinde, hareket ettikçe hız değiştiren okyanus dalgaları gibi, gözlemlenen manyetik alanı açıklayan dalga benzeri davranışların olabileceğini öne sürüyor.
Daha önce bilim adamları, Jüpiter’in yoğun manyetik alanlarının neden olduğu bu kümenin, gezegenin çalkantılı “yüzeyine” 3.000 metre derinliğe kadar nüfuz eden kuvvetli rüzgarlar nedeniyle gezegenin diğer bölgelerine göre daha fazla sürüklendiğini zaten biliyorlardı. kilometre. Araştırmacılar, Jüpiter’in manyetik alanının bu rüzgarları en derin noktada zayıflattığını öne sürüyor.
Jet, yüzeydeki birçok kez daha hızlı hareket eden diğer jetlerin aksine, saniyede onlarca santimetreyle ölçülen hızlarda bu bölgede sürüklenebilmektedir.
Bununla birlikte, atmosfer dinamikleri profesörü ve Juno misyonunun ortak araştırmacılarından biri olan ve araştırmaya dahil olmayan Yochai Caspi, bulguların “çok küçük” olduğunu ve esasen araştırmanın ilk adımını temsil ettiğini belirtiyor. Şu anda jetin dört yılda bir düzenli salınım yaptığı sonucuna varmak için yeterli veri yok: “Verileriniz beş yıllıksa dört yıllık bir dönem hakkında hiçbir şey söyleyemezsiniz.”
Yakın gelecekte bilim insanları, Juno sondasını kullanarak, manyetik alanın dinamikleri hakkında daha doğru yanıtlar verilmesine ve gezegenin kendisiyle nasıl etkileşime girdiğinin anlaşılmasına yardımcı olacak ek gözlemler yapmayı planlıyor. Bilim insanları hâlâ yeni keşiflerin ve gelecek daha doğru sonuçların olduğuna inanıyor.