Şili’deki Çok Büyük Teleskop (VLT), bilim insanlarına genç yıldızların etrafındaki gezegen oluşumunun benzersiz görüntülerini sağladı. Dünyanın en güçlü teleskoplarından birinden alınan görüntüler, genç gezegen sistemlerinin enkaz disklerinden ziyade minyatür galaksilere benzediğini gösteriyor. Fotoğraflar, tozdan oluşan sarmal kolların yanı sıra daha az yoğun olan parlak malzeme bulutlarını da açıkça gösteriyor. Bu araştırma bilim adamlarına gezegenin doğum süreçlerini inceleme fırsatı veriyor. 80’den fazla genç yıldız ve onların protogezegen disklerini içeren görüntü koleksiyonu, türünün en büyüklerinden biridir.


Toros moleküler bulutundaki öngezegen diskleri VLT tarafından yakalandı. Kaynak: ESO/A. Garufi ve ark. /IRAS

İrlanda’daki Galway Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve gözlemleri detaylandıran üç makalenin baş yazarı Christian Ginski, gözlemlerin gezegen oluşumu araştırmalarında önemli bir atılımı temsil ettiğini söyledi. Bu gözlemler sayesinde bilim adamlarının bireysel yıldız sistemlerini incelemekten yıldız oluşum bölgelerinin kapsamlı bir analizine doğru ilerlediğini ve bunun da bu alandaki bilgiyi önemli ölçüde genişlettiğini ekledi.

İlk görüntü seti, VLT’nin Ötegezegen Araştırması için Yüksek Kontrastlı Polarimetresi (SPHERE) tarafından çekildi. Bu cihaz, atmosferik bozulmayı düzelten ve daha net görüntüler üreten güçlü bir uyarlanabilir optik sistemle donatılmıştır. X-shooter VLT spektrografı ve Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizisi kullanılarak yapılan ek gözlemler, yıldızların kütlesinin yanı sıra çevredeki toz miktarı hakkında da bilgi ekledi.

Çalışma sonucunda Samanyolu’nun çeşitli yıldız oluşum bölgelerindeki gezegen oluşum sürecinin kendine has özelliklere sahip olduğu tespit edildi. Örneğin Dünya’dan yaklaşık 600 ışıkyılı uzaklıkta bulunan Toros ve Bukalemun I bulutlarında ince proto-gezegen disklerine sahip yıldız grupları görülmüştür. Bilim insanları, Dünya’dan yaklaşık 1.600 ışıkyılı uzaklıkta bulunan Orion bulutunda, büyük gezegenlerin varlığına işaret edebilecek olağandışı şekle sahip diskler keşfettiler. Bu disklerden bazılarının, yörüngedeki gezegenler arasındaki karmaşık etkileşimlerin sonucu olabilecek sarmal kolları vardır. Diğer diskler ise gezegenlerin oluşumu sırasında oluşan halkalar ve oyuklardır. Üçüncü tip disk, pürüzsüz ve görünüşte aktif olmayan bir yapıyla karakterize edilir.

Araştırmanın sonuçları, bilim adamlarının güneş sistemi dışındaki gezegenlerin oluşum sürecini daha iyi anlamalarını sağlıyor. Şu anda, gezegen sistemleri bizimkinden önemli ölçüde farklı olan 5.000’den fazla dış gezegen zaten biliniyor, bilim adamları hala yapılarının çeşitliliğini etkileyen faktörleri belirlemeye çalışıyorlar. Ancak bu süreçleri incelemek zordur çünkü yıldız oluşum bölgeleri çok uzak mesafelerde bulunmaktadır ve teleskop araştırmaları gaz ve toz bulutları tarafından engellenmektedir.

Bu alanda gelecekteki araştırmalar gökbilimcilere yeni bakış açıları sunuyor. Yakında Şili’de faaliyete geçecek olan yeni Aşırı Büyük Teleskop, bilim adamlarının daha da ayrıntılı görüntüler almasına ve hatta belki de yeni ortaya çıkan gezegen sistemlerinin iç bölgelerindeki küçük kayalık gezegenleri tespit etmelerine olanak tanıyacak. Bu, ötegezegenleri incelemek için yeni fırsatlar yaratacak ve gezegen oluşum süreci hakkındaki bilgi haritasının genişletilmesine yardımcı olacak.



genel-22