Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO), Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı’nın (Global Cleantech Innovation Programme – GCIP) 2. Fazının ilk yıl faaliyetlerini başarıyla tamamladı.  GCIP’nin 2. Fazında  temiz teknoloji alanındaki çözümlerin girişimlere dönüştürülmesi ve mevcut girişimlerin sayısının artırılmasının yanı sıra, temiz teknoloji girişimcilerinin ulusal ve küresel pazara hazırlanması hedefiyle GCIP Türkiye 2023 Hızlandırıcı Programı kapsamında başarılı olan takımlar Ankara’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

“Türkiye olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede öncülük eden bir yaklaşım sergiliyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, burada yaptığı konuşmada, dünyanın, savaşlar, küresel salgınlar ve iklim değişikliği gibi çok boyutlu krizlere bağlı önemli bir darboğazdan geçtiğini söyledi.

İnsanlığın ekonomik ve sosyal refahını tehdit eden bu riskler karşısında erken tedbir alarak sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi modelinin inşasının gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak ve tabiattaki bozulmanın önüne geçmek için aciliyet arz ettiğini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:

“Türkiye olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede öncülük eden bir yaklaşım sergiliyoruz. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi himayelerinde yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ bu yaklaşımın somut örnekleridir. Sınırda karbon düzenlemesiyle uyumlu bir emisyon ticaret sistemini ülkemizde hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ulusal politika ve programlarımızı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlaştırma sürecini de başlattık. Yeşil dönüşüm altyapımızı güçlendirerek ve ihtiyaç duyacağımız teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliştirerek, Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında büyüme yolculuğuna devam edeceğiz.”

Sağlanan desteklere ilişkin bilgi veren Kacır, “Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre yatırımlarına sağladığımız teşviklerle 2017’den bu yana yatırım büyüklüğü 637 milyar lirayı aşan 10 bin 535 yatırımın önünü açtık.” ifadesini kullandı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik kurulu gücü içindeki payının yüzde 55’e ulaştığını vurgulayan Kacır, son dönemde yeşil yatırımları desteklemek için uluslararası finans kuruluşlarıyla işbirliğini artırdıklarını anlattı.

Kacır, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının katkılarıyla hazırlanan “Çelik, Alüminyum, Çimento ve Gübre Sektörleri İçin Karbonsuzlaşma Yol Haritaları” aracılığıyla bu stratejik sektörlerde alternatif teknolojilerin uygulanabilirliğini, beklenen emisyon düşüşlerini, gereken yatırımların boyutlarını ve uygulanacak politikaları belirlediklerini bildirdi.

“Sektörel yol haritaları” geliştirerek, geleceğe yönelik perspektif sunduklarına dikkati çeken Kacır, organize sanayi bölgelerinin (OSB), yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak için, Dünya Bankası destekli “Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi”ni ve “Türkiye Yeşil Sanayi Projesi”ni devreye aldıklarını hatırlattı.

Kacır, KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık bütçeyle KOBİ’lerin karbon ayak izlerini azaltacak ve kaynak verimliliğini artıracak projelerine destek olduklarını ifade etti.

“’Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’, sanayicilerimize yenilikçilik, AR-GE teknoloji ihtiyaçlarının belirlemesinde rehber konumunda”

Projenin TÜBİTAK için ayrılmış 175 milyon dolarlık bölümüyle yeşil üretim süreçlerine, artırılmış enerji ve kaynak verimliliğine odaklanan AR-GE ve yenilikçilik çalışmaları yürüten firmalara ve özel sektör öncülüğündeki iş birliklerine AR-GE desteği verdiklerini belirten Kacır, “Sektör temsilcilerimizle hazırladığımız ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritaları’, sanayicilerimize yenilikçilik, AR-GE teknoloji ihtiyaçlarının belirlemesinde rehber konumunda. Hedefimiz sanayimizin ihtiyaç duyduğu yeşil teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliştirmek, yeşil teknolojiler alanında lider teknoloji girişimleri kurarak teknolojik ürün ve hizmet ihraç eden bir ülke olmak.” değerlendirmesinde bulundu.

Kacır, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat penceresi olduğunu dile getirerek, küresel yeşil dönüşüm politikalarının, firmaların cesur adımlar atmasını zorunlu kıldığını söyledi.

İklim dostu ürün ve hizmetlere, bu ürünlerin üretimi için gereken yeşil enerjiye, donanıma ve altyapıya talebin yükseldiğine işaret eden Kacır, şöyle konuştu:

“Yeşil teknolojilere yönelik talep 2030’a kadar yıllık 12 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşturacak. Teknolojide paradigma değişimlerini ülkemizin kalkınması için fırsata dönüştürme yaklaşımıyla AR-GE ve teknoloji geliştirme altyapımızı, insan kaynağımızı, girişimcilik ekosistemimizi harekete geçiriyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla 22 yılda yeşil dönüşüm ve iklim değişikliği alanında 2 bin 869 proje ve 2 bin 661 kişiye 14,7 milyar lira destek sağladık. TÜBİTAK ile Yeşil Mutabakat’a uyum kapsamındaki öncelikli AR-GE ve yenilik konularıyla doğrudan ilişkili projeleri destekliyoruz. Bu kapsamda Yeşil Dönüşüm Odaklı TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı çağrımızı bugün itibarıyla açacağız ve ekosistemi güçlendirmeye devam edeceğiz. Bu çağrıyla proje demetlerinden oluşan araştırma platformlarını destekleyeceğiz.”

Kacır, yeşil büyümeye yönelik “Girişimcilik Destek Programı (BiGG) Yeşil Büyüme Çağrıları”nı başlattıklarını girişimcilik projelerine 900 bin liraya kadar destek sunduklarını belirterek, çağrılar kapsamında yeşil büyümeye hizmet eden öncelikli AR-GE ve yenilik konularında 237 girişimin hayata geçirilmesini sağladıklarını bildirdi.

Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı ile de girişimcilere destek verdiklerini vurgulayan Kacır, “Programın geçtiğimiz yıl devreye aldığımız ikinci fazında ise 91 başvuru arasından seçilen 28 takım mentörlük ve hızlandırma eğitimine katılmaya hak kazandı.” dedi.

Kacır, dereceye giren takımların, haziranda Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılacak “Global Cleantech Days’ etkinliğinde Türkiye’yi temsil edeceği bilgisini verdi.

“Farkındalıktan zorunluluğa dönüştü”

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yaptığı konuşmada, programın ilk fazını kapsayan 2013-2018 yıllarında düzenlenen toplam 5 hızlandırıcı kapsamında, temiz teknoloji alanında çözüm önerisi olan 899 girişimden başvuru alındığını, bunlardan 139’unun “GCIP Hızlandırıcısı”na dahil edildiğini söyledi. Mandal, “ 10 yıl öncesine geri döndüğünüzde, iklim değişikliği ve onun oluşturduğu etkiler dikkate alındığında, daha fazla farkındalık odaklı bir süreçti. Aynı konuları konuşuyorduk ama o gün için, geleceğe yönelik bazı senaryolar zorlayıcıydı. Ancak, o gün için biraz daha programın ön plana çıkan boyutu, daha fazla farkındalık odaklıydı.” vurgusu yaptı.

Programın 2. fazının ise Haziran 2022’de hayata geçirildiğini belirten Mandal, bu fazın 2022-2027 yıllarını kapsadığını, UNIDO ile işbirliği içinde 18,8 milyon dolar bütçeli olarak TÜBİTAK tarafından yürütüldüğünü kaydetti.

“İş birliği ağı oluşturuldu”

Mandal, geçen yıl mayıs ayında açılan ilk çağrıya 91 takımın başvurduğunu ve bunların “takım”, “teknoloji”, “ürün” ve “pazar” boyutları bakımından değerlendirilerek, 28 girişimin hızlandırıcı programa dahil edildiğini ve 12 takımın finale kaldığını ifade etti.

Prof. Dr. Mandal “Girişimcilerimizin gelecek için bakıldığında, zorunluluk noktasında olan ihtiyaçlarımıza hem ülkemiz için hem de insanlık için çözüm oluşma noktasında gayret ve çabaları var. Ben öncelikle bundan dolayı tüm girişimcilerimizi, bugün 12 tanesi burada ama bu yola çıkan 91 girişimcimizi de tebrik ediyorum. Çabalarını çok kıymetli buluyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığının da programın başarısı için bir araya geldiğini vurgulayan Mandal, özel sektör ve sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla sağlam bir iş birliği ağı oluşturulduğunu, bunun birlikte geliştirme ve başarma vizyonunun en güzel örneklerinde biri olduğunu dile getirdi.

“Hem sosyal hem ekonomik anlamda katkı sağlayacak”

Mandal, “Gelecek odaklı baktığımız zaman konunun karmaşıklığı, değişkenliği ve dinamikliği noktasında konuya teknolojiyle çözüm oluşturmaya çalışıyor arkadaşlarımız. Ama bunun oluşturduğu etki ve oluşturacağı etki hem sosyal anlamda hem ekonomik anlamda hem de ülkemizin bulunduğu jeopolitik artılarıyla beraber güçlükleri noktasına dikkate alındığında diğer alanlarla karşılaştığımız zaman oldukça kritik.  Bu etki ülkemize hem sosyal hem ekonomik anlamda katkı sağlayacak. Dolayısıyla Küresel Temiz Teknolojiler Girişimcilik Programı’nı ülkemizin ve insanların ihtiyacına çözüm oluşturma noktasında kıymetli buluyoruz.” dedi.

28 girişimcinin seçilerek hızlandırıcı kapsamında eğitimlere tabi tutulduğunu belirten Mandal, Hem UNIDO’nun hem de mentorları takibinde kritik bir sürecin geride kaldığını kaydederek kazananları herkesle birlikte bugün Bakan Bey’den öğreneceklerini ifade etti.

Heyecan burada bitmeyecek vurgusu yapan Mandal, “Bu programın içerisinde olan 15 ülkeyle beraber Haziran ayında gerçekleşecek olan uluslararası boyuttaki dereceye girenlerin yarıştığı bir yarışmaya gireceğiz. O yüzden ben tüm girişimcilerimizi tebrik ediyorum ve bizi temsil edecek olan girişimcilerimiz için de şimdiden başarılar diliyorum.” dedi.

Yeni çağrı hazırlığı içinde olduklarını duyuran Mandal, “2024 yılı içinde yeni bir çağrı daha açacağız ve ve 2027 yılına kadar bu çağrılar açılmaya devam edecek” dedi.

“Projenin ana amacı temiz teknoloji inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi”

UNIDO Türkiye Başkanı Süleyman Yılmaz da GCIP’in, Türkiye dahil 16 ülkede uygulandığı bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Törene bu ülkelerin büyükelçilerini davet ettik. Bunun sebebi belki onlarla birlikte işbirliği imkanlarımız doğabilir. Global anlamda da birtakım faaliyetlerimiz olabilir. Bu projenin ana amacı temiz teknoloji inovasyon ve girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi. Burada da hedefimiz start-uplara, girişimcilere ve KOBİ’lere destek vermek. Bu kategorileri enerji verimliliği, yenilenebilir enerji su verimliliği yeşil binalar, atık geri kazanımı, ileri malzemeler ve kimyasallar ve akıllı ulaşım şeklinde ayırdık.”

Ödüller takdim edildi

Hızlandırıcı sonucunda temiz teknoloji alanındaki iş fikirleri TÜBİTAK tarafından verilen ödüllerle desteklendi. Birinciye 300 bin lira, ikinciye 200 bin lira, üçüncüye 150 bin lira verildi. Başarılı Kadın Girişimci Ödülü ile Sürdürülebilirlik Alanında Başarılı Girişimci Ödülü sahiplerine ise 100’er bin lira takdim edildi.

GCIP paydaşları arasında yer alan OSTİM Teknopark, 3 GCIP takımına “PROTA Özel Üyelik Ödülü” verdi. Bu ödül kapsamında seçilen girişimciler PROTA Teknoloji Üretim Atölyesi’nde yer alan Makerspace alanını 1 yıl ücretsiz kullanabilecek ve Yüksek Teknoloji Makine Parkı’nda yer alan makineler ile prototip üretimi taleplerini yüzde 20 indirimle karşılayabilecek.

Ulusal boyutta dereceye giren takımlar, GCIP’in yürütüldüğü 16 ülkeden girişimcilerin yer alacağı küresel yarışmada Türkiye’yi temsil edecek. TÜBİTAK, UNIDO işbirliği ve paydaşların desteğiyle GCIP aracılığıyla temiz teknolojiler alanında küresel çapta değişim yaratabilecek, yatırıma hazır ve ölçeklenebilir girişimlerin ortaya çıkması için faaliyetlerini 2027 yılına kadar devam ettirecek.

Program, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, ODTÜ, OSTİM Teknopark, İzmir Kalkınma Ajansı, Arçelik AŞ ve Döngüsel Ekonomi Kooperatifi (DCUBE) gibi paydaşların katılımıyla yürütülüyor.

Konuşmaların ardından 12 finalist takıma plaket takdim edildi. Kazananlar ödüllerini Bakan Kacır’ın elinden aldı.

Birinci Myconom, ikinci Vesselx ve üçüncü Microhobist oldu. Microhobist aynı zamanda “Başarılı Kadın Girişimci Ödülü”nü de kazandı. Sürdürülebilirlik Alanında Başarılı Girişimci Ödülü’nü ise Biolive elde etti. Ayrıca EvBEE, SMEFF ve VESSELX takımları, proje paydaşlarından OSTİM Teknopark tarafından verilen “PROTA Özel Üyelik Ödülü”ne layık görüldü.        

 



kaynak: tubitak.gov.tr