İrlanda, Almanya, Singapur, Çin, Hollanda ve bazı ABD eyaletleri son yıllarda yeni veri merkezlerinin inşasına kısıtlamalar getirdi. Çarşamba günü Financial Times’tan bahsetti.

Bunun nedeni, üretken yapay zeka kullanımının yol açtığı veri merkezi güç tüketimindeki patlamadır ve bu durum artık çevresel kaygıları artırmaktadır.


Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) elektrik tüketimine ilişkin 2023 yıllık raporu 2022 yılında küresel veri merkezlerinin 460 terawatt saat (TWh) elektrik tükettiğini, yani küresel elektrik talebinin %2’sini tükettiğini gösteriyor.

Üretken yapay zekanın şeytanı

Omdia’dan analist Vladimir Galabov yakın zamanda “Bulut sağlayıcıları ve işletmeler üretken yapay zekaya doğru tam hızla ilerliyor” diye güvence verdi. “2023’te yapay zeka yapmak için veri merkezlerinin kapasitesini iki katına çıkarmak zorunda kalacağız.” Daha sonra yapay zekaya yönelik altyapı harcamalarının 2023’te 30 milyar doları aşacağını tahmin etti.

2026 yılına gelindiğinde bu tüketimin 620 ila 1.500 TWh arasına ulaşması bekleniyor. Dünyadaki 8.000 veri merkezinin yaklaşık yüzde 33’üne ev sahipliği yapan ABD, yüzde 16’sına sahip Avrupa ve yüzde 10’una ev sahipliği yapan Çin’de enerji tüketiminin en hızlı artması bekleniyor.

Wall Street’in önde gelen yatırım bankalarından Morgan Stanley, 2022 rakamlarına dayanarak, 2027 yılına kadar üretken yapay zekanın küresel enerji talebinin dörtte üçünden fazlasını oluşturacağını tahmin ediyor.

İrlanda, veri merkezlerinin dünya şampiyonu

Deloitte, küresel veri merkezi yatırımlarının 2027 yılına kadar 500 milyar doları aşacağını tahmin ediyor.

Şu anda İrlanda, düşük kurumlar vergisi oranıyla 82 veri merkeziyle en fazla veri merkezine ev sahipliği yapıyor. On dördü inşaat halinde ve 40 tanesi daha gelecekteki inşaat için onaylandı.

Veri merkezleri bu nedenle İrlanda’nın ulusal elektrik tüketiminin beşte birini oluşturuyor ve bu tüketimin 2026 yılına kadar ülkenin elektrik talebinin %32’sine ulaşması bekleniyor.

Devletler cepheye gidiyor

Bu duruma yanıt olarak İrlandalı yetkililer geçen yıl kış aylarında elektrik arzını geçici olarak kesmek için bir acil durum programı uygulamaya koydu.

Yakın zamanda EdgeConneX ve Equinix gibi bazı veri merkezi operatörlerinin Dublin’deki yeni projelere ilişkin izinleri reddedildi.

ABD’nin Virginia eyaleti ve Almanya da yakın zamanda yerleşim bölgelerindeki veri merkezlerine yönelik izinleri sınırlayan veya şebekeye yenilenebilir enerjinin beslenmesini ve atık ısının yeniden kullanılmasını zorunlu kılan düzenlemeler getirdi.

Güneş ve nükleer arasında GAFAM

Ayrıca ABD’nin en büyük elektrik şebekesi operatörü olan PJM, geçtiğimiz Aralık ayında Virginia’daki iletim ağını genişletmek için 5 milyar dolar harcayacağını duyurdu. Ne için ? Çünkü veri merkezleri mevcut elektrik şebekesini dengesiz hale getirdi.

İngiliz bankacılık devi Barclays, “hükümetlerin artan internet kullanımının ağ üzerindeki etkisini henüz dikkate almadığı” ve “bu şiddette ve sıklıkta benzer düzenlemelerin önümüzdeki yıllarda başka yerlerde de beklendiği” konusunda uyardı.

Buna yanıt olarak Microsoft, Google ve Amazon gibi büyük hiper ölçekleyiciler yakın zamanda rüzgar ve güneş enerjisine yatırım yaptı.

Ama bu yeterli olmamalı. Microsoft, Virginia’daki veri merkezinin enerji ihtiyacının %35’ini karşılayabilecek bir nükleer “küçük modüler reaktör” inşa etme planlarını duyurdu ve özel bir şirket olan Amerikan nükleer füzyon araştırma enstitüsü Helion ile bir enerji satın alma anlaşması imzaladı.

“Yeşilleşmeyi söylemek yapmaktan daha kolaydır”

Amazon, veri merkezlerinde dizeli değiştirmek için çalışıyor. Şirket, İrlanda ve İsveç’ten başlayarak Avrupa’daki tüm veri merkezlerindeki yedek jeneratörleri en kısa sürede atık yağlardan üretilen biyoyakıta dönüştürmeyi planlıyor.

Barclays, “Yeşilleşmenin söylenmesi yapmaktan daha kolay” dedi ve “veri merkezi operatörlerinin gelecekte daha fazla yenilenebilir enerji üretmek ve enerji verimliliği önlemleri almak da dahil olmak üzere daha aktif bir rol oynaması gerekecek” dedi.


Kaynak : “ZDNet Kore”



genel-15