Bir zamanlar değeri 300 milyar doların üzerinde olan ve dünya genelinde dolaşımdaki cep telefonlarının yüzde 50’sini oluşturan Nokia markası, üretici HMD’nin markayı gelecekteki tüm cihazlardan çekmeye karar vermesiyle nihayet son demlerini yaşıyor.
Son sekiz yıldır Nokia markalı telefonların münhasır lisans sahibi olan HMD Global, perşembe günü ikonik Nokia adının gelecek sürümlerde kullanımını durdurma kararını duyurdu; bu, Finlandiyalı bir startup’ın sevilen telefon markasını yeniden tanıtma deneyinin sonunu işaret ediyor. yeni tüketiciler.
Eylül ayında HMD Global, kendine özgü bir HMD markasını tanıttı. Lansman sırasında şirket, Nokia cihazlarının yanı sıra yeni bir HMD markalı mobil cihaz serisini de piyasaya sürmeyi ve gelecek cihazlar için yeni ortaklarla işbirlikleri kurmayı planladığını duyurdu.
Şirket yakın zamanda sosyal medya hesaplarını ve web sitesini resmi olarak Nokia Mobile’dan HMD’ye geçirdi. HMD, Nokia telefonlarını, tabletlerini ve aksesuarlarını aktif olarak satmaya devam ederken desteğini de sürdürecek. Ancak şirketin önümüzdeki dönemde Nokia markası altında yeni telefon tanıtmayacağı öngörülüyor.
HMD Global’in bağımsız bir yola yönelmesiyle Nokia, kendisini bir zamanlar telefon segmentinde Apple ve Google gibi sektör devleriyle rekabet etmekte zorlanan ve bu durum onların piyasadan erken çekilmesine neden olan önde gelen markalar olan BlackBerry ve Palm’ın yanında buluyor.
Nokia Phones/HMD CMO’su Lars Silberbauer, LinkedIn’de şirketin Nokia mirasının ötesindeki vizyonunu paylaştı. HMD Global, farklı HMD markalı ürün grubuyla, lisans ortaklıkları kurarak ve önemli marka işbirliklerine girişerek lisans sahibi olmaktan çok markalı bir şirket olmaya geçiş yapıyor.
Nokia’nın Tarihi Yükselişi ve Düşüşü: Pazar Liderinden Eski Markaya
Bir zamanlar Avrupa’nın en büyük teknoloji şirketi olan Nokia, 2007 sonu itibarıyla telefonlarda yüzde 50’lik küresel pazar payına sahipti. Tüm pazar segmentlerine hitap eden markanın portföyü, temel cihazları, üst düzey kamera merkezli telefonları ve iş iletişim cihazlarını içeriyordu. Tarihi başarılara rağmen Nokia’nın çöküşü, 2007’de iPhone’un ve Google’ın Android işletim sisteminin piyasaya sürülmesiyle başladı ve akıllı telefon çağına uyum sağlamada başarısızlığa yol açtı.
Nokia’nın 2011 yılında Windows cep telefonları üretmek için Microsoft ile yaptığı ortaklık, çığır açan kameralı telefonlar üretirken, düşüşü durdurmayı başaramadı. Microsoft’un 2013 yılında Nokia’nın cep telefonu işini 7,2 milyar dolara satın alması, ardından gelen zararlar ve işten çıkarmalarla birlikte hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Marka, Nokia’yı Android destekli akıllı telefonlarla yeniden canlandıran HMD Global’e satıldı.
HMD Global’in Mücadeleleri ve Değişen Odak Noktası
Başlangıçtaki vaatlere rağmen, Nokia 9 PureView’ın başarısızlığı, HMD Global’in odağını bütçeye uygun orta sınıf akıllı telefonlara ve özellikli telefonların agresif pazarlamasına kaydırmasına yol açtı. Hayranları hayal kırıklığına uğratan amiral gemisi sınıfı Nokia akıllı telefonlarını sunmama kararı, pazar payının düşmesine katkıda bulundu. Son dönemdeki çabalar arasında onarılabilir akıllı telefonların satışı da yer alıyor ve bu sayede tüketicilerden olumlu tepkiler alınıyor.
Nokia’nın Azalan Zaferi: 300 Milyar Dolardan Bağımsız Markalaşmaya
Bir zamanlar değeri 300 milyar dolar olan Nokia markasının yeni çağ tüketicileri arasındaki çekiciliği azaldı. HMD Global’in bağımsız bir telefon markası kurma hamlesi, nostaljinin ötesine geçme gerekliliğini yansıtıyor. Hikayeli bir geçmişe ve hatırlanma değerine rağmen Nokia’nın geri dönüş hikayesi, nostaljinin tek başına iPhone gibi markaların mevcut pazardaki çekiciliğiyle boy ölçüşemeyeceğini gösteren bir ders niteliği taşıyor.