Ülkenin kamu su yöneticisi K-Water, büyük bir sanayi bölgesini karbondan arındırma projesi için bir Amerikan şirketi Capture6 ile ortaklık kurdu. Proje tamamlandığında dünyada bu teknolojiyi kullanan tek ülke Güney Kore olacak.
Seul’deki muhabirimizle, Celio Fioretti
bu teknoloji nasıl çalışıyor?
CO2 yakalama yeni olmaktan uzaktır; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde uzun süredir kullanılmaktadır. Genellikle karbon fabrikalarda doğrudan kaynağında yakalanır. Ancak ortam havasındaki CO2’yi yakalamaya yönelik teknolojiler hala nadirdir.
Yakalanan karbon, yakıt ve hatta alkolsüz içecek yapımında olmak üzere çeşitli endüstrilerde yeniden kullanılmak üzere depolanıyor. Ancak tüm bunların bir bedeli var; süreç, CO2’yi havadan ayırıp kontrol altına almak için önemli miktarda suya ihtiyaç duyuyor.
Capture6 ve onun gibi diğer girişimlerin öne çıktığı nokta, su kullanmak yerine su üreten yöntemleridir. Bu, çevre üzerinde minimum ayak izi bırakmanıza olanak tanır. İşte tam da bu nedenle Güney Kore bu projeye katılmak istedi.
Tam olarak neyden oluşuyor?
Daesan sanayi kompleksi, Güney Kore’nin petrokimya üretiminin %40’ını sağlıyor. Ancak aynı zamanda başta su olmak üzere pek çok kaynak tüketiyor. Son yıllarda yaşanan kuraklıklar ciddi bir kıtlığa neden oldu ve kamu su yöneticisi K-Water, endüstrilere hizmet vermek için deniz suyunu tuzdan arındırma projesi başlattı.
Capture6, sanayi bölgesi tarafından her yıl salınan 17 milyon ton CO2’nin bir kısmının yakalanmasından sorumludur. Bu nedenle K-su tarafından kullanılan tuzlu su aynı zamanda karbonu yakalamak için de kullanılacaktır. Bir taşla iki kuş.
Bu yeni teknoloji aynı zamanda su üretimini de mümkün kılacağından, tuzdan arındırma tesisinin verimliliği de artırılacak. İki şirket ayrıca endüstride yeniden kullanılabilecek kimyasal bileşikler üretmek için tuz kalıntılarını ve yakalanan karbonu kullanmak istediklerini açıklıyor.
Devrim niteliğinde görünen bir proje, işin püf noktası nedir?
Daesan sanayi merkezi her yıl yaklaşık 17 milyon ton CO2 üretiyor. Gelecekteki karbon yakalama projesi yılda yalnızca 50.000 karbon yakalamayı planlıyor. Hedeften çok uzaktayız ve sanayi bölgesini daha yeşil hale getirecek olan da bu girişim değil. CO2 yakalama teknolojisi küresel ısınmayla mücadelede faydalı olsa da önemli sınırlamalara sahiptir.
Bir yandan, MIT’e göre, genellikle yakalanan karbonun yalnızca %10’u aslında yeniden kullanılabilir, bu nedenle bunun çok büyük bir kısmının depolanması gerekir ve bu da maliyetsiz değildir.
Son olarak, Stanford’daki araştırmacı Mark Jacobson’a göre, bu CO2 yakalama sistemleri uzun vadede havadaki karbonun yalnızca %20 ila %30’unun ortadan kaldırılmasına olanak tanıyor. Ayrıca bu teknolojinin fosil yakıtlardan vazgeçmemizde bizi yavaşlatabileceğini de açıklıyor. Ona göre hiçbir şey yenilenebilir enerjilerin yerini tutamaz.