DNA molekülünün veri depolamak için kullanılabileceği bir sır değil. Sadece bir gram DNA yüzlerce petabayt veri depolayabilir. Bunlar tamamen teorik hesaplamalar olsa da Biomemory şirketi zaten bu yönteme dayalı bitmiş bir ürün sunuyor.
Biomemory, normal bir banka kartına benzeyen özel bir kart sundu. Bu format yalnızca kolaylık olması açısından seçilmiştir. Aslında kullanıcının bilgilerinin saklanacağı DNA, kartın içine yerleştirilen küçük bir metal kapsülün içine yerleştirilmiştir.
Kapsül, Escherichia coli (E. coli) – yaygın Escherichia coli bakterisinin özel olarak işlenmiş DCN şeritlerini içerir. Ve böyle bir ortamda, DNA nükleik bazlarının ACGT dizilerinde (adenin, sitozin, guanin, timin) kodlanan 1 KB verinin kaydedilmesi önerilmektedir. Bu durumda kodlama yoğunluğu dört azotlu baz başına 1 bittir.
Böyle bir kart, bir flash sürücünün veya disketin geleneksel bir analogu değildir. Sonuç olarak müşteri tarafından seçilen bilgiler Almanya’daki Eurofins Genomics laboratuvarında doğrudan DNA’ya kodlanıyor. Şirket aynı anda aynı verilere sahip iki kart hazırlıyor ve her ikisini de müşteriye gönderiyor.
Bu verileri evde okumak da imkansızdır. Haritanın tekrar Eurofins Genomik laboratuvarına gönderilmesi gerekiyor, o da onu DNA dizilemesinin gerçekleştiği Eurofins laboratuvarına gönderiyor. Bu durumda DNA yok edilir, dolayısıyla veriler yalnızca bir kez okunabilir. Müşteriye yalnızca bir dizi mektup gönderilir ve kendisi, bilgilerini alarak evde şifresini çözebilecektir.
Bu formdaki verilerin saklanma süresi 150 yıldır. Kartın maliyeti 1000 Euro’dur.
Biomemory aynı zamanda 2026 yılına kadar Biomemory Prime adında 100 PB depolama kapasitesine sahip bir ürün geliştirmeyi planladığını söylüyor. Veri merkezlerini hedeflemeyi planlıyorlar.