Beş iklim senaryosuna dayanan yeni bir araştırmaya göre, Ortabatı ve Kuzey Amerika Birleşik Devletleri’ndeki pek çok yer, yüzyılın başında büyük ölçüde küçülebilir. Aynı şekilde araştırmacılara göre 2100 yılına kadar ABD şehirlerinin %40’ının nüfusu artabilir.

Beş senaryo şu şekilde bilinir: Paylaşılan Sosyoekonomik Yollar (SSP’ler) ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli tarafından kurulmuştur. Altıncı Değerlendirme Raporu. Beş yol, gelecek yüzyılda toplumlar geliştikçe ve nüfuslar iklim değişikliğinin etkilerine tepki vermeye devam ettikçe insanlığın izleyebileceği farklı yörüngeleri tanımlıyor.

Yollar şu şekildedir: ‘Sürdürülebilirlik: Yeşil Yola Çıkmak’; ‘Yolun ortası’; ‘Bölgesel Rekabet: Kayalık Bir Yol’; ‘Eşitsizlik: Bölünmüş Bir Yol’; ve ‘Fosil Yakıtlı Kalkınma: Karayolunu Kullanmak’. Bunların detaylı açıklamalarını okuyabilirsiniz Buradaancak temel fikir, her senaryonun sosyal, ekonomik, teknolojik ve ekolojik eğilimlerdeki değişikliklerin 2100 yılına kadar dünyayı nasıl yeniden şekillendireceğini dikkate almasıdır. Ekibin potansiyel nüfus eğilimlerini açıklayan araştırması şu şekildedir: yayınlanan Doğa Şehirleri’nde.

Her SSP durumunda hangi eğilimlerin ortaya çıkacağını tahmin etmek için doğurganlık oranları, kentleşme ve göç hakkındaki mevcut verileri ABD Nüfus Sayımı ve Amerikan Toplum Araştırması verileriyle birleştirdiler. Yüzyılın başında Amerikan şehirlerinin yüzde 43’ünün nüfusunun azalabileceğini, bunun da ABD nüfusunun yüzde 12 ila yüzde 23’ünün hareket halinde olacağı anlamına geldiğini buldular. Ayrıca Hawaii ve Washington DC dışındaki tüm eyaletlerin bir miktar şehir nüfusunun azalmasıyla karşı karşıya kalacağı sonucuna vardılar.

Bu araştırmaya göre nüfusun azalması muhtemel şehirlerden bazıları Cincinnati, Pittsburgh, Buffalo, St. Louis, Memphis, Baltimore, Milwaukee, Detroit, Cleveland, Toledo, Baton Rouge, Lansing, Hartford ve Birmingham’dır.

2100 yılına kadar büyümesi öngörülen şehirler arasında New York City, Los Angeles, Atlanta, Houston, Philadelphia, San Francisco, Denver, Salt Lake City, Phoenix, Charlotte, Austin, Oklahoma City ve San Antonio yer alıyor.

Chicago’daki Illinois Üniversitesi’nde inşaat mühendisi olan çalışma yazarı Uttara Sutradhar, Gizmodo’ya gönderdiği bir e-postada, “Bütün bu şehirler için altyapıyı sürdürülebilir bir şekilde sürdürmek ve sağlamak için büyümeye dayalı planlamadan uzaklaşmamız gerekiyor” dedi.

Bu çalışmadaki “şehirler” aslında ABD Nüfus Sayımına göre tanımlanan “Yerler”Bu, çalışmanın en büyük şehirlerden kırsal alanlara kadar nüfus merkezlerini incelediği anlamına geliyor. Sutradhar, ekibin büyük şehir merkezlerinin nüfus açısından azalma olasılığının daha kırsal alanlardaki küçük şehirlere göre daha az olduğunu bulduğunu ekledi.

Önümüzdeki 76 yılın nüfus eğilimlerinin ulusal ölçekte gerçekte nasıl bir seyir izleyeceğini zaman gösterecek, ancak IPCC geçen yıl bunun temellerini oldukça açık bir şekilde ortaya koydu: kritik, hızla kapanan pencere İklim değişikliğinin toplum üzerindeki olası en kötü etkilerini azaltmak.



genel-7